Çocukken hafta sonlarını iple çekerdim. Köye anneanneme gideceğimin heyecanıydı hafta sonunu bu denli özlemli kılan bende...
Anneannem Kurtuluş Savaşı'nı bizzat yaşamış tarih gibi bir kadındı. Ülkenin kurtuluş mücadelesi verdiği dönemlerde süpürge örmeyi öğrenmiş ve bu mesleğini son nefesine kadar icra etmişti.
Köy dolmuşundan inince koşarak giderdim anneannemin evine... Kapıyı açınca ilk sorduğu soru "aç mısın kızım" olurdu. Ve ben daha cevap vermeden elleriyle pişirdiği köy ekmeği ve bir emek yetiştirdiği köy domatesi ile hazırladığı dürümü uzatırdı bana... Misafirperliğin, cömertliğin en samimi en lezzetli ifadesi domates dürümünü yedikten sonra birlikte süpürge ördüğü düzeneğin yanına giderdik.
Anneannem süpürge otu destesini eline alınca önce besmele çeker sonra da derin bir nefesle koklardı. Ve ardından göz yaşları süzülürdü damla damla şanlı bir tarihin şahidi süpürge otu destesinin üzerine... Sonra dudaklarından tarih dökülürdü bir bir kazırcasına zihnimin derinliklerine... Bu cesur Anadolu kadını tarihi damla damla yüreğime akıttı, bir bir zihnime kazıdı her defasında...
Bir Tarsus'un kurtuluş yıldönümünde ziyaretine gitmiştik yine... Zira bize güzel bir gelecek bırakan elleri öpülesi ecdadımızı ziyaret ederek, hayırla yad ederek, bıraktıkları emanetlere sahip çıkarak minnet borcumuzu ödememiz gerekiyordu. İşte bu düşünceyle ziyaretine gittiğimiz o gün elindeki süpürge otu destesinden bir süpürge otunu bana uzattı ve "bununla ne yapabilirsin" diye sordu. O an ne cevap vereceğimi şaşırdım. Ne yapılabilirdi ki bir tek otla?.. Ben şaşkın gözlerle yüzüne bakınca bir cengaver ruhuyla elimden aldı süpürge otunu. Sağ elinde bir süpürge otu sol elinde süpürge otu destesi bize bakarak; "insanoğlu bu süpürge otu gibidir. Tek başına zayıf ve işe yaramazdır. En küçük bir esinti de savrulur, yok olur. Bu sebeple şu elimde gördüğünüz süpürge otu destesi gibi birbirinize sımsıkı bağlanın. Vatan, millet, bayrak ve iman aşkı sizi bir araya getirip bağlayan iptir. Siz bu iple birbirinize bağlı kaldığınız sürece dış güçlerden gelen tüm kötülükleri silip, süpürüp yok edersiniz. Size tavsiyem elinize her süpürgeyi aldığınızda size anlattıklarımı düşünmeniz, atalarınızın emanetlerine sahip çıkmanız gerektiğini hatırlamanız" dedi.
Her ne kadar günümüzde örme süpürgelerin yerini elektrikli süpürgeler alsada ben evimin bir köşesinde mutlaka anneannemin örme süpürgesini bulunduruyorum. Ona baktıkca annenemi ve onun bize bıraktığı emanetlerini hatırlıyorum.
113 yaşında vefat eden anneannemi ve vatanı milleti için şehadet şerbetini içmiş tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, ülkemizde yaşanan tüm olumsuzluklara karşı milletimizi birlik, beraberlik ve dayanışmaya davet ediyorum. 27 Aralık Tarsus'un Kurtuluş Yıldönümü 'nü kalbi duygularımla kutluyorum.
Emine KUREN
(Yazıda geçen hikaye gerçek bir yaşam öyküsüdür... Anneanne Özbek Köyü'nde yaşamış, ördüğü süpürgeleri dillere destan Pakize NİNE'dir...)
20.12.2016
http://gullnamee.blogspot.com.tr
Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...
http://gullnamee.blogspot.com.tr
Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...
http://gullnamee.blogspot.com.tr
YanıtlaSilYazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...