Her ne kadar acı versede sevdiklerinizin vefatı hayatın en kaçınılmazıdır. Daha dünyaya gözlerini açmadan kaybettiğim evladım ve 4,5 yıl süren evliliğimin ardından kaybettiğim eşim aklıma geldikçe bu kaçınılmaz gerçeğin yaşattığı acının yanında kazandırdığı hayat tecrübelerini görüyorum.
Toplumumuzun genel yapısında bulunan ve hayatı çekinilmez yapan bir haslettir hasta ziyaretine gidince moral vermek yerine hastayı bunalıma sokmak ve cenazeye gidince de teselli vermek yerine acıyı körükleyecek sözler söylemek, davranışlar sergilemek. Çocuğumu kucağıma alamadan anne karnında kaybettim. Bu kaybetme sürecinin bir bölümünü hastanede geçirdim. Geçmiş olsuna gelenlerin bazıları "vah, tüh, bir daha çocuğun olmaz..." gibi sözlerle bana adeta karabasan olmuşlardı. Eşimi kaybettiğimde de başsağlığına gelenlerin bir kısmı "yazık, daha çok gençsin, sakın bir daha evlenme o da ölür, dul kadınsın sakın sokağa çıkma, şunu deme, bunu yapma..." gibi sözlerle ve davranışlarla kâbusum olmuşlardı. Bir gün ziyaretime gelen bir büyüğümle yaşadıklarımı paylaştım. Bana öyle güzel bir hayat dersi vermişti ki... Konuşmasının sonun da; "başkaları ne der diye yaşamak hayatı zehir eder. Allah ne der diye yaşamak ise dünya-ahiret mutluluğuna ulaştırır..." dedi. Hayatımın dönüm noktası olan bu sözü o günden sonra bir hayat düsturu olarak yaşamaya başladım.
Evet düsturumuz "Allah ne der?" olursa gerçek anlamda başarılı ve mutlu oluruz. Bizlere dünyada da ahirette de nimetlerin en güzellerini sunan Allah hiçbir kulunun eziyet çekmesini istemez. Rad Suresi 11. ayetinde de geçtiği üzere kişi kendi elleriyle oluşturur toplumun ve kendinin gidişatını. İşte bu sebeple Rad Suresi 11. ayetinin ışığında zihnimizi, fikrimizi, algımızı, düşüncelerimizi, sözlerimizi ve davranışlarımızı törpülemeliyiz ki dünya hayatındaki gidişatımız doğru olsun.
Yüce Allah'ın verdiğinde de aldığında da çok büyük hikmetler vardır. Benim hakkımda hayır murad etmiş olacak ki sevdiklerimi alarak beni imtihan etti. Kaybettiklerimin yanında kazanımlarım da oldu. 1.5 yaşında yetim kalan bir tanecik kızımı teselli olarak bana sundu. Tüm bunların bana kazandırdıkları ise nerde ne yapması gerektiğini bilen, düşünebilen, kararlı, dik duruşu ve onuruyla yaşayan, tüm zorluklara rağmen mücadele eden, her şeyden öte insan kalmayı başarabilen bir karekter oldu. Endiğim düsturla ve hayat tecrübeleri ile insanları tanıdım.
Ve öğrendim ki; insanları tanıdıkça hayatı keşfedersin, mutluluğun sırrına erersin. Belki bazen acı verir en güvendiğin insanların gerçek yüzünü görmek. Yüreğinin sızlanışına tercüman olur o an gözyaşların. Böyle anlarda derin bir nefes alıp bu insanların gelmişini geçmişini sabrın tahammül kollarına at gitsin. Ve tüm yaşadıklarını tecrübe defterine not al ki bu hayat yolculuğun da ilerlerken aldığın notlar her okuduğunda yol aydınlığın olsun. İşte tüm bu yaşadıklarınla hayatın kâşifi ve mutlu olursun. Vesselam...
Emine KUREN
http://gullnamee.blogspot.com.tr
Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...
http://gullnamee.blogspot.com.tr
Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder