24 Kasım 2017 Cuma

HİLALİN PEŞİNDEN GİDENLERDEN MUHTEŞEM KLİP



Tarsus'un muhtelif okullarında görev yapan öğretmenler 24 Kasım Öğretmenler Günü'ne ithafen şiiri Servet Zengin'e, söz ve müziği Aysel Cihan Karaman'a ait 'Benim Adım Öğretmen' şarkısına klip çektiler.


Tarsuslu sanatçı Emrah Samet'in müzik yönetmenliğini, Selahattin Ozanoğlu'nun klip yönetmenliğini yaptığı 'Benim Adım Öğretmen' klibi Tarsus'un tarihi mekanları başta olmak üzere farklı mekanlarında çekildi.


Aynı amaç doğrultusunda bir araya gelen öğretmenler klip çekimlerinde destek olan Tarsus Kaymakamı Yüksel Ünal'a, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Kalaycı'ya, Sami Colar Samittin Yılmaz'a ve şarkıyı seslendiren öğretmenlere teşekkür ederek toplumun inşaasında büyük özveriyle çalışan tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü kutladılar.

Emine KUREN


Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...
         

23 Kasım 2017 Perşembe

ÖĞRETMEN



Hayat sayfası bir bir aralanırken acısıyla, tatlısıyla... Bazen gözyaşı olur göz pınarlarında, bazen tebessüm olur dudaklarda... Geleceğe dair filizlenen umudun bahçıvanıdır yürek atışlarında... ÖĞRETMEN...

Sadece bir gün değil sonsuza dek sevgi, saygı ve duayla anacağımız tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kalbi duygularımla kutluyorum... Ve tüm öğretmenlerimi Allah için çok seviyorum...



Emine KUREN


Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...
         

21 Kasım 2017 Salı

YAZAR FAHRİ TUNA İLE TARSUS PORTRESİ


Şair-Yazar Ahmet İşler yönetimindeki Tarsus Edebiyat Mektebi Projesi kapsamında Yazar Fahri Tuna edebiyata gönül vermiş gençlerle,  Kubat Paşa Medresesi Portre Atölyesi'nde, 10.00 ile 16.00 saatleri arasında bir araya gelerek belirlenen dersleri işledi.

Yazar Fahri Tuna ilk iki derste şehir portresi ile ilgili teknik bilgileri anlatarak şehir portleri ile ilgili yazı örneklerini sundu. Şehirlerle özdeşleşmiş türkülerin videosunu izleterek türkülerde zikredilen portleri anlattı.

13.00 ile 16.00 saatleri arasında gerçekleştirilen derslerde ise Yazar Fahri Tuna giydiği Tarsus'un yöresel giysisi şalvar ile  Hz. Danyal Peygamber Kabri, Ulu Camii, Kırk Kaşık Bedesteni, Elif Hatun Konağı, Bilal-i Habeş Mescidi, St. Paul Kuyusu, Tarihi Evler Sokağı başta olmak üzere Tarsus'un tarihi mekanlarını ve Tarsus sokaklarını adımladı. Öğrencilerle birlikte gittiği mekanlarda Tarsus portresini oluşturan Yazar Fahri Tuna giydiği şalvar ile halkın yoğun ilgisiyle karşılaşdı.

Renkli görüntülere sahne olan Tarsus Edebiyat Mektebi Portre Atölyesi Dersleri'nde öğrencilerin Tarsus Portresi için dillendirdiği duyguları Yazar Fahri Tuna tarafından kaleme alınarak Şehir ve Kültür Dergisi'nde yayımlanacak.

Derslerde Tarsus Portresi'ni birlikte oluşturmanın mutluluğunu yaşayan Yazar Fahri Tuna ve öğrenciler derslerden duydukları memnuniyeti dile getirerek Tarsus Edebiyat Mektebi'ni Tarsus'a kazandıran Şair-Yazar Ahmet İşler başta olmak üzere projeye emeği geçen herkese teşekkürlerini sundular.

Emine KUREN

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...


        

15 Kasım 2017 Çarşamba

İNSANCA KALIN

Hayatım boyunca bazı proje ve çalışmalarda yer aldım. Her proje ve çalışma yaşadığım topluma karşı sorumluluklarımın bir kez daha farkına varmama ve her şeyden öte kendimi yetiştirmeme, yenilememe vesile oldu. Bu proje ve çalışmalarla edindiğim tecrübeler ise atacağım adımların şeklini ve rengini belirledi.

İnsan karekterlerini tanıma fırsatı bulduğum bu süreçte, insan olarak doğulsa da, insan olarak kalınamadığını öğrendim. İnsan olmanın zorluğunu, herkesin insan olamadığını gördüm. Bu gerçekler bana acı verse de, insanlarla iletişimimde, daha dikkatli olmam gerektiği küpesini taktı kulağıma.

Toplum olarak sivil toplum ruhunun manasını ve sorumluluklarını gerçek anlamda bilmiyoruz. Üyesi olduğumuz sivil toplum kuruluşunun ya da kurumun tüzüğünü okumadığımız gibi sivil toplum kuruluşuna ya da kuruma karşı görevlerimizi ve sivil toplum kuruluşunun ya da kurumun üzerimize yüklediği asli görevlerin farkında olmuyoruz, hakkıyla bu görevleri yerine getirmiyoruz.

Birçok sivil toplum kuruluşu ve kurum gördüm. Buralardaki en çekilmez insan karekteri; üyesi bulunduğu sivil toplum kuruluşu ya da kurumun tüzüğünü ve çalışma alanlarını bilmediği gibi yapılan bir proje ya da çalışmaya hiç emek vermeden "Bu benim projem", "bu projeyi ben olmasaydım yapamazlardı" gibi "ben" ile başlayan cümleleri ağzında sakızlaştırmış, proje ve çalışmanın oluşumunda, hazırlanmasında ve organizesinde bulunmayıp sadece sunum safhasında ortaya çıkıp, basının karşısında objektiflere poz veren insan karekteridir.

Beni hayrete düşüren ve hiçbir anlam veremediğim ise egosu tavan yapmış, her konuştuğu yalan, iki yüzlülüğü herkes tarafından bilinen, menfaat düşkünü, sivil toplum kurluşları ve kurumlar arasında laf taşıyan, vicdanları körelmiş, kendi çıkarları için karşısındakine hiç düşünmeden çamur atan insanların kendilerini gören, işiten, duyan, kaydeden Allah'ı unutmuş olmaları, onca veballe nasıl yaşadıklarıdır.

Bu dünyaya bir kez geldik ve bir daha gelme şansımız yok. Bu yüzden, nefes aldığımız sürece zamanımızı, ömrümüzü iyi kullanmalıyız. Bize emanet olarak verilen nefesimizi, dünya hayatını olumsuzluklara kurban etmemeliyiz. Her gece, yastığa başımızı koymadan önce, bir günün muhasebesini yapıp öyle uyumalı, sabaha pozitif enerji ile uyanabilmenin duası ve gayretinde olmalıyız. Bize bu pozitif enerjiyi verecek olan ise insanlığımızı şahlandıracak, insan kalmamızı sağlayacak güzel söz ve davranışlardır.

Mevla Hazretleri, insan olarak kalmamızı sağlayacak söz ve davranışları Kur'an-ı Kerim'de 'güzel ahlak' başlığı altında ayet ayet zikretmiştir. Başta Peygamber Efendimiz(sav) olmak üzere sahabeler, bizlere bu vatanı büyük bir özveriyle kazandıran ecdadımız, kısaca; geçmişten günümüze yol aydınlığı olmuş niceleri 'güzel ahlakı' yaşadıkları ve yaşattıkları için insan olarak kalabilmişler ve böylece ölümsüzleşmişlerdir.

Dünya hayatında yaptığımız her iyilik ve güzellik, sonsuzluklar aleminde, gölgesinde huzur bulacağımız bir ağaç olarak karşımıza çıkacak. Gölgesinde huzur bulduğunuz nice ağaçlarınızın olması temennisiyle insanca kalın, hoşça kalın.

Emine KUREN


Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

12 Kasım 2017 Pazar

KÂŞİF

İnsanları tanıdıkça hayatı keşfedersin ve mutluluğun sırrına erersin... Belki bazen acı verir en güvendiğin insanların gerçek yüzünü görmek... Yüreğinin sızlanışına tercüman olur o an gözyaşların... Böyle anlarda derin bir nefes alıp bu insanların gelmişini geçmişini sabrın tahammül kollarına at gitsin... Ve tüm yaşadıklarını tecrübe defterine not al ki bu hayat yolculuğunda ilerlerken aldığın notlar her okuduğunda yol aydınlığın olsun... İşte, tüm bu yaşadıklarınla iyi bir  kâşif ve mutlu olursun...

Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

9 Kasım 2017 Perşembe

SU GİBİ


Su gibi berrak, su gibi canlandırıcı, su gibi arındırıcı, su gibi coşkulu, su gibi duru olmalı insan... İşte böyle insanlara o kadar çok ihtiyacımız var ki... Bir ilaç babından böyle insanları karşımıza çıkar Allah'ım...


Emine KUREN


Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...
         




ÂŞK FASLINDAYIM


Çocukluğumdan bu yana duygularımı yazılara dökmeyi seviyorum... Yaşadığım anları objektiflemeyi seviyorum... Okumayı ve araştırmayı seviyorum... Yazı yazma sevgimi bende âşka dönüştüren bir suredir 'Kalem Sûresi'... Şuan 'Kalem Sûresi'nin' ... "Andolsun kaleme ve satır satır yazdıklarına ki..." ayetinin satır satır gönlüme dokunduğu anlardayım...   Kalemin ve yazının âşk faslındayım...


Emine KUREN

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

HAZAN

En vakitsiz zamanda hissedince ölümün nefesini bir veda telaşı başlar... İşte o an; sımsıkı sarılmak istersin sevdiklerine... Derinden bakmak istersin gözlerine... Ve duymak istediğin sözlerin dökülmesini beklersin dudaklarından... Çünkü o sözlerdir seni rıza-i hakikate taşıyan... Bir hazan yaprağı olup savrulurken Eylül'ün rüzgarında, bir sela sesi, bir nasıl bilirdiniz sorusu ve bir de gözyaşıdır seni yolcu eden ardından...


Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...


ZİRVE


Öyle anlar olur ki kelimeler dökülemez dilinden... Boğazına düğümlenmiştir çünkü inceden inceden... Sebepsizce koşmak istersin hiç durmadan sonu olmayan yollarda... Düğümlenen kelimeleri çözmek istersin nefes nefese yüreğinin atışlarında... İşte o an bir dal ararsın tutunduğunda seni ferahın zirvesine çıkartacak... Ve bu zirve de bulursun tüm çözümleri seni Yaradan'a ulaştıracak...

Emine KUREN 


http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

8 Kasım 2017 Çarşamba

SELAM


Algısı bozuk insanlara ne yaparsan yap, algılarının dışındakileri onlara anlatamazsın... Beyazı siyah, baharı kış, sevgiyi nefret, doğruyu eğri, dostu düşman görür onlar... Algısızlığın girdabında yok olmaya mahkümdur bu insanlar... Ne kendileri için çırpınan kanatları, ne de "kün" makamının sahibi Rahmanı görürler... Böylesi insanlara dua eder ve Furkan Suresi 63. ayet ile cevap veririm... "Rahmân'ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) «Selam!...» derler (geçerler)..." !!!...SELAM...!!!

Emine KUREN


http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...


7 Kasım 2017 Salı

TARSUS'UN SESİ DÜNYADA YANKILANDI


Geçtiğimiz günlerde Tarsus muhteşem bir projeye ev sahipliği yaptı. Farklı kültürlerle harmanlaştırılarak zenginleştirilen Tarsus mutfağını ve Tarsus'un zengin tarihini tüm dünyaya tanıtmak adına oluşturulan bu proje Türkiye ve Avrupa basınında ilk sıralarda yer almayı başardı.

Proje; Mersin Büyük Şehir Belediyesi, Tarsus Belediyesi, Mersin Kent Konseyi, Tarsus Kent Konseyi, Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası, Mersin Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi'nin ortak organizesi ile '1. Tarsus Gastronomi ve Araştırma Günleri Festivali' adıyla St. Paul Kuyusu yanındaki alanda büyük bir coşku ile gerçekleştirildi.

Proje kapsamında organize edilen festivalde; Yazar-Fotoğrafçı-Gurme-Televizyon Program Yapımcısı Barbara Abdenı Massad, Türk Aşçı Milli Takımı Kaptanı-Televizyon Program Yapımcısı Esat Özata ve Modern Kebap Yorumcusu Edward Brunet'in atölye çalışmaları ve Tarsus yemeklerinin ve içeceklerinin tanıtım standları yoğun ilgi gördü.

Yerel, ulusal ve Avrupa basının yakından takip ettiği ve Tarsus'ta alanında ilk olmayı başaran proje '1. Tarsus Gastronomi ve Tanıtım Festivali' adıyla zihinlere kazındı. Türk Halk Müziği konseri, folklor ekibi gösterileri, Tarsuslu kadınların maharetli elleriyle yaptığı birbirinden lezzetli yiyecekler ve içecekler, Avrupa'dan ve Türkiye'den festivale katılan misafirlerle yenen akşam yemeği, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz'ın ve Tarsus Belediye Başkanı Şevket Can'ın elleriyle hazırladıkları Tarsus kebabını misafirlere ikram etmesi gibi birçok güzelliğe tanıklık eden festivalle Tarsus'un sesi bir kez daha dünyada yankılandı.

Her projenin canla başla çırpınan emektar bir kahramanı vardır. Büyük bir özveriyle proje için canla başla koşturan ve hazırladığı birbirden güzel lezzetlerle tüm katılımcıları kendisine hayran bırakan Tarsus Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Seyran Davarcı bu projenin kahramanıydı. Tarsus Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Seyran Davarcı, Belediye Meclis Üyesi Esin Erkoç, Ticaret ve Sanayi Odası Temsilcisi Nurten Ertekin, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Tarsus Belediye Başkanı Şevket Can, Mersin Kent Konseyi Başkanı Yasmina Lokmanoğlu, Tarsus Kent Konseyi Başkanı Ufuk Başer başta olmak üzere projeye emeği geçen tüm kişi ve kurumlara, projenin duyumunda büyük emek sarfeden yerel, ulusal ve avrupa basınına teşekkürlerimi sunuyorum. Birde her projenin soluduğu nefesi vardır. Bu projenin her karesinde varlığını gösteren ve başkanı olduğu kurumu da en güzel şekilde temsil eden Türkiye Kızılay Derneği Tarsus Şube Başkanı Kemal Duru projenin soluduğu nefesiydi adeta... Projede gösterdiği fedakarlıktan dolayı Kemal Duru'ya ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum.

Böylesi güzel bir projeye tepe gözlükleri ile bakanlara, kayıtsız kalanlara, destek olmayanlara, davranışları ve sözleriyle set çekenlere de görebilen bir göz, hissedebilen bir kalp, işitebilen bir kulak, doğru anlayabilen bir algı diliyorum. Hiçbir emek sarfetmeyip projenin sunum aşamasında ortaya çıkarak her şeyi kendisi yapmış gibi ortada dolaşanlara da emek hırsızlığının çok kötü bir haslet olduğunu hatırlatmak istiyorum.

Sevgili Gül Name takipçileri böylesi güzel bir proje karşısında sözlerim gül olup damla damla yüreğimden döküldü yine... Gördüklerimi, yaşadıklarımı dilim döndüğünce kaleme almaya çalıştım. Sizlerden istirhamım önümüzdeki gün ve aylarda bu proje ile ilgili yapılacak tüm çalışmalara destek olmanızdır. Unutmayalım ki söz konusu olan her karesinden tarih fışkıran Tarsus'umuzdur. Sevdası, davası ve duası vatan, bayrak, millet, ezan ve Tarsus olan tüm canlara sevgiyle...

Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr
Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...