12 Aralık 2017 Salı

PENCEREDEKİ GÖZYAŞI


Tek istediği severek evlediği kocasına evlat sevgisini yaşatabilmekti. Bunun için evlendiği günden itibaren nasılda mücadele etmişti. Gitmediği doktor, tavsiye üzerine içmediği bitkisel çay kalmamıştı. 7 yıl boyunca kullandığı ilaçlar, içtiği bitkisel çaylar hızla kilo almasına sebep olmuştu. Aldığı bu kilolarla yürüyemediği içinde tüm gününü evinde geçirmeye başlamıştı.

Bir gün penceresinin önüne oturmuş, kendisine kiloları yüzünden hakaret eden kocasının söylediklerini düşünerek ağlıyordu. O kadar incinmişti ki hıçkırıkları yoldan geçenler tarafından dahi duyuluyordu.

Evlerinin hemen karşındaki markete gelen Emine Hanım kendisini fark etmiş ve biraz sonra kapılarında belirmişti. Gözyaşlarını eli ile silerek kapıyı açmış, karşısında hiç tanımadığı Emine Hanım'ı görünce şaşırmıştı. Kapıda birkaç dakika muhabbet ettikten sonra Emine Hanım'ı içeriye davet etmişti.

Emine Hanım birkaç metre ilerideki apartmana yeni taşınan ve mahallelerindeki sağlıkocağına doktor olarak atanan biriydi. İnsanlarla hemhal olmayı şiar edinmiş, mesleğini severek yapan, mütevazi kimliği ile her kesimden insanın sevgisini kazanmış güler yüzlü bir insandı.

Doktor Emine Hanım'ın kendisini fark etmesine ve sonrasında evine misafir olmasına çok sevinmişti. Birlikte çaylarını yudumlarken üzüntüsünü duyduğu ve kendisini gözyaşlarına boğan konuyu anlatmıştı. Kendisini dinleyen Doktor Emine Hanım'ın boynuna sarılarak teselli etmesinden ve kendisiyle birlikte ağlamasından çok etkilenmişti.

Aynı yastığa baş koyduğu adamın bu denli değişmesine bir anlam veremiyordu. Oysa eşini mutlu edebilmek adına gördüğü çocuk tedevisinden dolayı onca kiloyu almıştı. Hem çocuk sahibi olamamanın hem de kilosu yüzünden sevdiği adamın kendinden uzaklaşmış olmasının üzüntüsüyle yaşıyordu. Yaşadığı bu üzüntüye Doktor Emine Hanım'ın kendisini sağlık ocağına temizlik işçisi olarak alması büyük serinlik olmuştu.

Her ne kadar eşinin kendisini boşayıp yabancı uyluklu bir kadınla evlenmesine hazmedemesede sağlık ocağında çalışarak geçirdiği zaman dilimleri kendisine ilaç olmuş, verdiği mücadelelere şahit olmuştu. Doktor Emine Hanım'ın desteği ile yürümesine dahi engel olan kilolarından bir takım operasyonlar, spor ve diyet programları ile kurtulmuş, açıköğretim ile hem lise hem de iki üniversite okumuştu.

Katıldığı girişimcilik kursundan sonra ise Aktif Yaşam Spor ve Sağlık Merkezi'nin kuruculuğunu yaparak hayatanın en büyük  dönüm noktalarından bir tanesini gerçekleştirmişti. 40 yaşında elde ettiği bu zaferle girişimciler kervanına katılmıştı. Bu zaferi yaşamasındaki en büyük etken Doktor Emine Hanımla bu süreçte canciğer olmuştu. Öncesinde 'Doktor Hanım' diye hitap ettiği Doktor Emine Hanım'a  'anneciğim' demeye başlamıştı.

İkinci evliliğini yaptığı Doktor Feridun Bey ile bir başka dönüm noktası belki de en büyük mutluluğu ikiz evlatlarını kucağına aldığında yaşamıştı. Kendisine en büyük dünya nimetini veren Yüce Mevla'ya her zaman şükür içinde olmuştu. Bu şükrü yetimhanedeki yetimlere yaptığı çalışmalarla göstermeye çalışmıştı. Son nefesine kadar bunun duası ve gayretinde olmuştu.

Birgün eşine süpriz bir ziyaret gerçekleştirmişti. Kendi elleriyle yaptığı kurabiye ve termosa demlediği çay ile hastaneye gitmişti. Eşi kendisini görünce çok sevinmiş, süpriz için boynuna sarılarak teşekkür etmişti. Eşiyle çaylarını yudumlayıp hasbihal ederken hemşirelerden bir tanesi büyük bir telaşla kapıyı açarak bir kaza bilgisini vermiş acilen kaza yerine gidilmesi gerektiğini söylemişti.

İlk kez eşiyle birlikte ambulansa binerek bir kaza mahaline gitmişti. Bir yolcu otobüsüyle bir otomobil çarpışmış, otomobil şarampole yuvarlanmıştı. Otomobilde bulunan bir kadın kilolu olduğu için arabada sıkışmıştı. Hastaden yardıma gelen doktorlar ve hemşireler bu durum karşısında itfaiyenin desteği ile can çekişen kadını bulunduğu yerden çıkarmanın telaşı ve gayretine girmişlerdi.

Gördükleri karşında çok etkilenmiş son durumu öğrenmek adına kaza yapan arabanın yanına gitmişti. Kaza yapan arabanın yanındaki yaralıyı görünce şok olmuştu. Bir süre kilitlenmiş ve sonra gözyaşlarına boğulmuştu. Çünkü kazayı ilk eşi ve onun karısı yapmıştı. İlk eşinin karısı çok kilolu olduğu için arabaya sıkışmıştı. Onu bu durumdan ise severek evlendiği, ikizlerinin babası Doktor Feridun Bey gayreti ve müdahaleleri ile kurtarmıştı.

Hayat bu...
Karşımıza neler çıkacağını bilemiyoruz.
Önemli olan hayatımız boyunca karşımıza çıkan tüm olaylardan ders çıkarabilmektir.
Olaylar karşındaki duruşumuz ve çıkardığımız dersler hayatı adımlarken yol haritamız olacaktır.
Yol haritanız sizleri hep ileriye götürsün.

Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr


Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder