11 Ocak 2021 Pazartesi

'SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN EĞİTİM DESTEĞİ İLE GÜÇLENMESİ VE HİTAP ETTİĞİ KİTLEYE BUNU YANSITMASI' KONULU PROJENİN STARTI VERİLDİ

Covid-19 salgını nedeniyle çalışmalarının bir kısmını onlayn olarak devam ettiren Tarsus Belediyesi Kadın Yaşam Destek ve Dayanışma Merkezi'nin 'Sivil Toplum Örgütlerinin Eğitim Desteği İle Güçlenmesi ve Hitap Ettiği Kitleye Bunu Yansıtması' konulu projesinin startı verildi.

Tarsus'ta faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarını farklı eğitim içerikleri ile desteklenmeyi amaç edinen proje kapsamında 'Pandemi Döneminde Stres Yönetimi, Toplumsal Cinsiyet Rolleri, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu, Sivil Toplum Kuruluşları İçin Gönüllülük ve Gönüllü Yönetimi, Teknolojik Eğitimler, Sağlık Okur Yazarlığı' konu başlıkları ile onlayn olarak eğitim verilecek.

Tarsus Belediyesi Kadın Yaşam Destek ve Dayanışma Merkezi'nin 'Sivil Toplum Örgütlerinin Eğitim Desteği İle Güçlenmesi ve Hitap Ettiği Kitleye Bunu Yansıtması' projesi kapsamında onlayn sistem üzerinden verilen eğitimin 'Pandemi Sürecinde Stres Yönetimi' konulu sunumunun ilki Psikolog Hazal Narin Karacaoğlan ve Psikolog Zeynep Pınar Gören'in anlatımlarıyla gerçekleşti. 'Pandemi Sürecinde Stres Yönetimi' konulu sunumun ikincisi 14 Ocak 2021 Perşembe günü saat 14.00 de gerçekleştirilecek.

Katılımcıların beğenisini kazanan 'Sivil Toplum Örgütlerinin Eğitim Desteği İle Güçlenmesi ve Hitap Ettiği Kitleye Bunu Yansıtması' projesi ile ilgili Tarsus Belediyesi Kadın Yaşam Destek ve Dayanışma Merkezi'nden ayrıntılı bilgi alınabilir.

Emine KUREN 

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...


10 Ocak 2021 Pazar

11. ALZHEİMER EĞİTİM KAMPI BASIN DUYURUSU

11. ALZHEİMER EĞİTİM KAMPI BASIN DUYURUSU

13-15 OCAK 2021

Alzheimer hastalığı hakkında toplumun ve hekimlerin farkındalığını artırmak, dayanışma ruhunu pekiştirmek ve hasta yakınlarına destek olmak amacıyla düzenlenen Alzheimer Eğitim Kamplarından 11.si pandemi koşulları nedeniyle bu yıl dijital platformda yapılacak. İki ayrı salonda ücretsiz katılımla gerçekleşecek olan bu etkinliklerde, alanındaki lider isimler kapsamlı bir programla izleyiciye ulaştırılacak.

Pandemi döneminde yalnızlaşan, destek mekanizmaları azalan ve dolayısıyla bakım yükü altında yaşam mücadelesi veren hasta yakınları kadar, demans endişesi taşıyan sağlıklı bireyleri de hedefleyen HASTA YAKINI EĞİTİMLERİ ; isteyen herkese açık olacak. Bu bölümdeki program hazırlanmadan önce, dernek gönüllülerinin uyguladıkları dijital bir anket sonucunda gelen soru ve önerilere göre; hasta yakınları programı oluşturuldu. Yetkililer; katılımcıların bir yandan demansa ait güncel bilgileri en ehil kişilerden öğrenirken, diğer taraftan da, ruhlarında açılan yaralara bir nebze de olsa, derman olacak sunumlarla rahatlamalarını amaçladıklarını ifade ettiler.

Ayrıca Dr. Özge; “Tüm konuşmacılarımıza ve sürpriz sanatçılarımıza değerli katkıları için ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum” diyerek “Hastası olsun olmasın, herkesi de programı takip etmeye” davet ediyor.   

Bu bölümdeki programın ilk günü; demans ve Alzheimer hastalığı hakkındaki temel bilgilere ayrılmış.

İkinci gün; demans hastasına bakım ve karşılaşılan başlıca sorunlar için çözüm önerilerini kapsıyor.

Son gün ise; bakım verenlere ve hasta yakınlarına ayrılmış. Bakım yükü altında zorlu günler yaşayan Alzheimer hasta yakınlarına işlerine yarayacak formüller verilirken, onları rahatlatacak etkinlikler de ihmal edilmemiş.

Hekimler için hazırlanan programa katılımcılar; Doktor Club dijital platformu üzerinden hekim olduklarına dair bir ön onay sonrasında erişebilecek. Platforma üye olan 50 binden fazla hekime ulaşmayı hedeflediklerini ifade eden dernek başkanı Prof. Dr. Aynur Özge, kampta “Demansa ait özellikle günlük pratikte karşılaştığımız sorunlara ve çözüm önerilerine öncelik verdik” diyor ve sözlerine; “Bu programda; hekimlere ayırdıkları değerli zamanı sonuna dek hak edecek nitelikte, ilgi çekici konuları seçmeye özen gösterdik. Tüm konuşmalar alanında lider konumundaki seçkin bilim insanları tarafından gerçekleştirildi. Burada her birine ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum” şeklinde devam eden Dr. Özge, amaçlarının; “çağın en önemli sağlık sorunu olan Alzheimer hastalığı başta olmak üzere demans türlerinde, tüm hekimlerin rasyonel bir bilgiye sahip olması” olduğunu ifade etti. “Kamp programında ayrıca sahada çalışan hekimler kadar pandemi nedeniyle tıp eğitimi aksayan öğrencilerin de ihtiyaçlarına kulak verildi” diyen Özge nitelikli bir 3 gün vaat ediyor takip edecek meslektaşlarına. 

Kampın ulusal bazda paydaşı, bağımsız bir hekim platformu olan Doktor Club; etkinliğin çok geniş bir katılımla ve muazzam bir teknik destekle erişilebilir olmasına imkan sunuyor. Keza etkinliğe Yenişehir Belediyesi gibi yerel sponsorların yanında,  tıbbi endüstri de destek veriyor. 

Bu yıl kamp Demenzsupport Stutgart ve Hamburg Türk Topluluğu sayesinde; Almanya’daki Türk vatandaşlarına da ulaştırılıyor.

“Her yıl; hepimizi bir araya getirip kaynaşma fırsatı veren kampımızın, bu yıl dijital platforma taşınması, önceleri üzse de, çok geniş coğrafyalara ulaşabilir olmamız bizleri son derece mutlu etti” diyen dernek başkanı Prof. Dr. Aynur Özge sözlerini şöyle tamamlıyor; “Dilerim sanal ortamda da olsa, hepimizi buluşturan bu eğitim şöleni, sizleri de mutlu eder. Bu vesile ile pandemi döneminde kaybettiğimiz tüm insanları, özellikle de sağlık ve bakım çalışanlarını rahmetle anıyor, hali hazırda hasta olanlara da acil şifa diliyorum. Pandemisiz sağlıklı günlerde buluşmak dileğiyle hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum”.

11. ALZHEİMER EĞİTİM KAMPI BASIN DUYURUSU

Basın duyurusu ile ilgili bilgiyi lütfen resimleri kaydırarak okuyunuz...👉

11. Alzheimer Eğitim Kampı aşağıdaki adresten ücretsiz olarak takip edilebilir.

https://doktorclub.com/alzheimer2021


9 Ocak 2021 Cumartesi

BASIN EMEKÇİLERİ PANDEMİ DÖNEMİNİN KAHRAMANLARIDIR

Medya Mensupları Derneği Başkanı Okan Çalışkan, basın emekçilerinin pandemi döneminde, ekonomik sıkıntılarını bir kenara bırakarak, başta Covid-19 süreci olmak üzere, canı pahasına halkımıza en doğru ve sağlıklı haberi ulaştırmak için sahaya çıkarak, özveriyle görevini sürdürdüğüne dikkat çekti.

Çalışkan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Covid-19 sürecinin basın emekçilerine ve sektöre olan olumsuz etkilerini gözler önüne serdi.  Dünya genelinde 600’den fazla basın emekçisinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Çalışkan, “İçinde bulunduğumuz pandemi süreci tüm sektörleri etkilemiştir ama en fazla zorluk yaşayanlar, halkımıza pandemi haberleri dahil her türlü haberi aksatmadan vermeye gayret eden basın emekçileri olmuştur. Dünyaya evde kal çağrıları yapılırken, basın emekçisi arkadaşlarımız dünyanın dört bir tarafında sahada aktif çalışmaya devam etmiş, Covid-19 süreci ile ilgili tüm olup bitenleri, evimizin içine kadar ulaştırmayı başarmıştır. Dolayısıyla, basın emekçilerinin bu süreçteki rolü, bir sağlık çalışanı, bir emniyet mensubu kadar değerli ve kıymetlidir. Nitekim, dünya genelinde 20 binin üzerinde meslektaşımız Covid-19’a yakalanmış, yine dünya genelinde 600’ün üzerinde, Türkiye’de ise 20 meslektaşımız hayatını kaybetmiştir. Türkiye 20 gazetecinin vefatı ile dünyada 8’inci sırada yer almaktadır. Kaldı ki, 2020 yılında kaybettiğimiz gazetecilerin büyük çoğunluğu Anadolu’da görev yapan gazetecilerdir. Ortaya çıkan sonuçlar da gösteriyor ki, anadoluda gazetecilik yapmak çok daha zordur. Hepsini sevgiyle ve şükranla anıyor, rahmet diliyorum” ifadelerini kullandı.

RİSKLİ GRUP BASIN, AŞIDA ÖNCELİKLİ OLMALI

Çalışkan,  basın çalışanlarıyla ilgili önemli bir öneriyi de gündeme getirdi. 

Sağlık Bakanlığı’na çağrı yapan Çalışkan,  “Türkiye’de başlayacak olan aşı çalışmalarında, riskli grupların başında gelen basın sektörü, öncelikli meslek grupları arasına dahil edilmelidir” dedi.

BASIN KURULUŞLARI DA ZORDA

Basın emekçilerinin daha iyi koşullarda çalışabilmesi için, basın kuruluşlarının kendi ayaklarının üzerinde durabilmesiyle doğrudan bağlantılı olduğunu ifade eden Okan Çalışkan, Covid-19 sürecinin ortaya çıktığı 2020 Mart ayından bu yana, basın sektörü üzerindeki zorlukların daha da arttığına işaret etti. Çalışkan, “Bu süreçte kapanan basın kuruluşları ve işsiz kalan basın emekçileri de olmuştur. Basın sektörünün ayakta kalabilmesi için gelir kaynaklarının sekteye uğramaması gerekiyor. Ancak ne acıdır ki, pandemiden etkilenen bütün sektörler, ilk olarak basın-yayın sektörleri ile ilgili gider kalemlerinin üzerini çizmek durumunda kalmıştır. Dolayısıyla, basın sektörü, pandemi döneminin en fazla sıkıntı yaşayan sektörlerinin arasındadır. Buna rağmen sektörümüz, Covid-19 süreci başta olmak üzere her konuda kamuoyuna haber ulaştırmaya devam etmiş, yani asli görevini ve sorumluluklarını hiçbir zaman unutmamıştır. Basın kuruluşlarının kredi ve teşviklerle desteklenmesi bu dönemde kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelmiştir” diye konuştu.

GELENEKSEL BULUŞMALARIMIZA ARA VERMEK ZORUNDA KALDIK

Okan Çalışkan, konuşmasının sonunda, her yıl yaptığımız Öğrenci Medya, Medya ve Gençlik konferanslarımızı, Türkiye'nin en önemli gazetecilerini Tarsus'ta buluşturma programlarına pandemi koşulları nedeniyle ara vermek zorunda kaldık dedi. 

Çalışkan,  “Bu yıl değerli meslektaşlarımız ve onların kıymetli aileleri ile beraber olamadık. Ancak aile olma duygumuzdan hiçbir şey kaybetmedik. İnanıyorum ve ümit ediyorum ki, bu zor günleri bir daha hatırlamamak üzere unutacağımız günlere hep beraber kavuştuğumuzda, saflarımızı daha sıkı tutarak, yeniden bir araya gelip, birbirimize daha sıkı sarılacak, kenetleneceğiz. Bu duygu ve düşüncelerimle, tüm meslektaşlarımın bu önemli gününü kutluyor, hayatını kaybedenlere de bir kez daha Cenab-ı Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum” dedi.

1 Ocak 2021 Cuma

GÜLCE KELAM

Maziye baktığımda bazen göz yaşlarımla bazen gülüşlerimle imza atmışım anılarıma. İyi günümde de kötü günümde de bir teselli babından gerçek dostlarım çıkmış hep karşıma. Rabbimin şefkât kollarına sığınmışım bittim, tükendim dediğim zamanlarda. Küçücük şeylerden mutlu olmayı başarmışım pozitif dünyamda. Yürek kalemimle name name gül olup dökülmüş sözlerim tüm yazılarıma. 

Gül görüntüsü ve kokusuyla benim için çok özel ve de anlamlıdır. Her şeyden öte ümmeti olmaktan mutluluk duyduğum Peygamber Efendimiz'i temsil ettiği için cezbeder beni. Sevgiyi anlatan bir sembol olduğu için sevdiklerime gül hediye ederek anlatırım sevgimi. Bana gül hediye edilince de sevinç çığlıklarıyla ifade ederim kendimi. Geride bıraktığım yılların en unutulmazları gül alıp, gül verdiğim ve güldüğüm anlardır.

Doğduğum, doyduğum ve nefes aldığım topraklarda sivil toplum çalışmaları ile gönül bahçelerine gül ekmenin, gönül bahçelerinden gül dermenin böylece gönül insanı olmanın derdinde ve gayretindeyim. Hiç bir menfaat gözetmeksizin gönüllük esasına dayalı olarak yaptığım tüm çalışmalarda insanların gülümseme sebebiyim. Bir yüzdeki gülümseme en büyük servetim. 

Acısıyla tatlısıyla tüm yaşadıklarımdan hayatı gül gibi yorumlamayı öğrendim. Dikenler acı verse de kök saldığın toprakta umutlar filizlenir. Dalında ve yaprağında şekil alırken yarınlar, mücadelenle güneş cezbe gelir. Gülünün şavkı vururken aya kokun kainatta hissedilir. Sen kül olup savrulurken düştüğün yerlerde yine yeni yeniden güller yeşerir. 

Sevenlerimden ve sevdiklerimden gül gelince, gülü Gül Name'de kelam ettim gülce. Kavuştuğunuz her yeni yılla yüzünüzde güller açsın. Ömrünüz güllerle donansın. Vesselâm. 

Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

27 Aralık 2020 Pazar

TARSUS GENÇLİK DERNEĞİ'NDEN KUVAYİ MİLLİYECİ VELİ ÇİFTÇİ'YE ZİYARET

Tarsus Gençlik Derneği 27 Aralık Tarsus'un 99. Kurtuluş Yıldönümü dolayısıyla Kuvayi Milliyeci Veli Çiftçi'yi evinde ziyaret etti.

Nüfus kayıtlarına göre 1923  yılında doğduğu bilinen ancak kendisi 100 yaşında olduğunu söyleyen Kuvayi Milliyeci Veli Çiftçi ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek aramıza sokulmak istenen fitne ve fesatlara karşı daima uyanık olmalıyız uyarısında bulundu. Çiftçi konuşmasının devamında "bugün duyduğumuz endişe o günlerde ve zor şartlarda verilen şanlı mücadeleye, verilen şehitlere rağmen hala bu ülkede birlik, dirlik ve bütünlüğün tam anlamıyla sağlanamamış olmasıdır. Biz, biz olduğumuzu, Türk olduğumuzu hatırlamalı özellikle şu badireli günlerde bir olmalı, iri olmalı ve diri olmalıyız. Dik durmalı, hiçbir şekilde geçmişimize yönelik bu karalama kampanyalarına alet olmamalı, fırsat vermemeli, Kurtuluş Savaşı'nda yaşanmış menfur olayların bir daha yaşanmaması için gayret göstermeliyiz” dedi.

Tarsus Gençlik Derneği Başkanı Deniz Durmuş Özdemir'de yaptığı açıklamada; “99 yıl önce aziz atalarımızın kanları, canları pahasına verdikleri mücadeleler sonucunda, düşman çizmeleriyle çiğnenmesine tahammül edemeyerek kurtardıkları bu güzel kentin kurtuluş yıldönümünü coşkuyla kutluyoruz. O gün bizlerin, gelecek nesillerin bu topraklarda alnı açık, başı dik dolaşabilmesi için verilen bu mücadele Çukurova'da önce Tarsus, sonra Mersin, daha sonra da Adana'nın kurtuluşuna vesile olmuş, Aziz Atatürk'ün önderliğinde başlatılan bağımsızlık hareketi Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanına kadar sürdürülmüştür. Tarsus'un Kurtuluş Günü'nde bu toprakları bize vatan kılan, ülkemizin bağımsızlığı ve bütünlüğü uğrunda canlarını hiçe sayan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi rahmet, şükran ve saygıyla anıyor, Tarsus'un 99. Kurtuluş Yıl Dönümü'nü kutluyoruz" dedi. 

Ziyarette, Kuvayi Milliyeci Veli Çiftçi'nin 60 yıldır katıldığı kurtuluş törenleri anılarıyla ve babası Süleyman Çiftçi'nin katıldığı Yemen ve Tarsus savaşlarındaki anılarıyla milli mücadele ruhu harekete  geçerken birlik, beraberlik ve dayanışmanın toplum ve ülke üzerindeki önemine vurgu yapıldı. 

Ziyaret, Tarsus Gençlik Derneği Başkanı Deniz Durmuş Özdemir'in Kuvayi Milliyeci Veli Çiftçi'nin 15 yıl önceki kurtuluş yıldönümü etkinliğinde çekindiği fotoğrafı Kuvayi Milliyeci Veli Çiftçi'ye hediye etmesi ve hatıra fotoğrafının çekiminin ardından son buldu. 

Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...


20 Aralık 2020 Pazar

HATIN ANAM

Akşam Sanat Okulu'nda okuduktan sonra iğne ve ipliğin aşkını işledi nakış nakış kumaşlara. Bu bazen kıyafet oldu erkeğe ve kadına, bazen de çeyiz oldu geline ve damada. En çokta sevgisini, vefasını, fedakârlığını, mücadelesini işledi Tarsus sokaklarına. Her kesimden insanın sevgisini kazanarak 'Hala' oldu Tarsus Halkı'na.

Ne vefalı, ne dost insandı annem Şehriban Hala. Kapısına gelenlerin haliyle hallenip, acısında ağlayıp, mutluluğunda gülerdi. Paylaşma ve dayanışma ruhu ile hareket ederek düğünü, cenazesi, hastası olanlara tencere tencere yemek yapıp ikram ederdi. Okumayı çok sevmesinden olsa gerek öğrencilere ayrı bir değer verirdi. Akraba, arkadaş, dost, komşu ziyaretlerini çok önemserdi. Kendi elleriyle hazırladığı hediyeleri vermeyi severdi.

Abim Ali Erköse'yi kaybettikten sonra evlat acısının verdiği üzüntüyle 30 yıldır birçok hastalıkla mücadele etti. Tüm hastalıklarına rağmen evlatları ve yaşadığı topluma karşı sorumluluk bilinciyle ömrünü vakfetti. Ömrünün son deminde iyilik biçmek için hayatının her anına iyilik ekti.

Hasta yatağında yatarken gördüğü halisülasyonlarda dahi dikiş dikti, yemek yaptı, güvercinlere yem attı, hayali gördüğü misafirlere ikramlar hazırlattı. En çok da rahmetli Ali abimle konuştu. Bol bol tevhid hatmi yaptı. Hasta yatağındaki anneme baktıkça anladım ki insan gençliğinde ve sağlığında nelerle meşgulse yaşlılığında ve hasta yatağında da onunla meşgul oluyor.

Ben, ablam, Murat abim ve babam 24 saati 4'e bölerek saatimiz geldiğinde sırayla annem ile ilgilendik. Ona, en güzel şekilde bakmanın duası ve gayretinde olduk. Bir gün annemin bakımını abimden devralacağım sırada annem abimi yanına çağırdı ve dedi ki, "Oğlum ben öldüğümde beni gömerlerken şu dörtlüğü oku:

Bütün ekmek bölüştüğüm, 

Tatlı tatlı konuştuğum, 

Hatın anam uğurlar ola, 

Kabrin nurlarla dola." 

Annemin okuduğu bu dörtlük sonrasında gözyaşlarımız duygularımızla birlikte yüreğimize aktı damla damla...

Annemi sevgiyle, dualarla, gözyaşlarıyla ve son anlarında abime emanet ettiği dörtlükle uğurladık sonsuzluklar alemine... Abim, annemin kendisine emanet ettiği dörtlüğün verdiği ilhamla duygularını dizelere aktardı. Ben de bu dizeleri sizlerle paylaşmak istedim.


ANNEME AĞIT

Annem bir insan idi

Bende bir insanoğlu

Alemde nurdan idi

Ben de onun çocuğu


Şefkat kanatlarıyla

Sarılıp sarmaladı

Sımsıcak bakışıyla 

Bana cennet yolladı


Ömrünce hep didindi

Kulları sevindirip

Allah’ı Rab edindi

Hakk’a selam gönderip


Rahmet kapılarını

Tebessümüyle açtı

Meleğin kollarını 

Mutluluk yurdu yaptı


Aleme sığmaz oldu

Dünyayı değiştirip

Cennette melek oldu

Rahmana güller derip


Bütün ekmek bölüştüğüm

Tatlı tatlı konuştuğum

Hatın anam uğurlar ola

Kabrin nurlarla dola


Mekanın cennet olsun

AMİN!..


ŞİİR: Öğretmen Murat ERKÖSE


Tarsus'un Şehriban Hala'sı kıymetli annemiz için El-Fatiha...

Emine KUREN 

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

19 Aralık 2020 Cumartesi

GÜL NAME EMİNE KUREN'DEN GENÇLİK DERNEĞİ BAŞKANI DENİZ DURMUŞ ÖZDEMİR'E ZİYARET

Gül Name Köşe ve Blog Yazarı Emine Kuren Tarsus'ta faaliyet gösteren Gençlik Derneği Başkanı Deniz Durmuş Özdemir'e nezaket ziyaretinde bulundu.

Ziyarette, Tarsus'ta geçmişten günümüze faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının dünü ve bugünü değerlendirilerek Tarsus'a kazanımları konusu üzerinde duruldu. Gül Name Köşe ve Blog Yazarı Emine Kuren yaptığı çalışmalarla ilgili bilgilendirme yaparken Gençlik Derneği Başkanı Deniz Durmuş Özdemir'de Gençlik Derneği ve yakın zamanda okuyucularının beğenisine sunduğu 'Gençliğe M. Kemal'den Mesaj Var' kitabı ile ilgili açıklama yaptı. 

Gençlik Derneği Başkanı Deniz Durmuş Özdemir yaptığı açıklamada; "Gençlik Derneği'ni 22.03.2020 tarihinde Tarsus'ta kurduk. Gençlerin her kademedeki eğitim-öğretim kurumlarında, çalıştıkları iş kollarında yönetime katılmalarını sağlayarak kendilerini eğitmelerini, yetiştirmelerini, geliştirmelerini amaç edindik. Ayrıca, sorunlarını araştırarak çözüm yolları bulunmasını ve destek sağlanmasını hedefledik. Biliyoruz ki; geleceğimizin teminatı olan gençlere yatırım, geleceğe yatırım yapmak demektir. Öyle ki; gençlerin bizlerden aldığı bayrağı daha ileriye taşıyacaklarına inancımız her zaman tamdır. "Gençliği yetiştiriniz. Onlara bilim ve kültürün olumlu fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız" diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği her bir sözünün gençleri eğitmekteki, yetiştirmekteki ve geliştirmekteki en güçlü rehberler olduğunu gördük. Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı ve yaptıkları bugüne kadar yerli ve yabancı birçok yazar tarafından anlatıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü daha iyi anlayabilmek için onu farklı açılardan anlatan en iyi kitaplara bakmanın doğruluğuna inandık. 'Gençliğe M. Kemal'den Mesaj Var' ismi ile özet olarak yayımladığımız hacmi küçük, içeriği büyük kitabımızda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün her alanda söylediği en güzel sözleri bir araya getirdik. Gençliğe ışık tutan sözlerini derlemeye çalıştık. Elbette ki Atatürk, sadece bu tür eserlerle değerlendirilip yaşatılamaz. Nitekim, kitabımızla bir nebze olsa da faydalı olabilirsek ne mutlu bize... Atatürk’e ilişkin araştırmalar genişledikçe yeni metinler ve belgeler yayımlandıkça bu gibi derlemelerin, şüphesiz daha mükemmelleri meydana gelecektir. Bununla beraber, bugünkü imkânlar içinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, onun gerçek ruhunu yansıtan düşüncelerini sunarken görevimizi yapmış olduğumuza inanmaktayız" dedi.

Gençlik Derneği Başkanı Deniz Durmuş Özdemir Gül Name Köşe ve Blog Yazarı Emine Kuren'in yaptığı ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek 'Geleceğe M. Kemal'den Mesaj Var' kitabını hediye etti. Gençlik Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Türkseven Gül'de Gençlik Derneği maskesi hediye etti.

Ziyaret, memnuniyet duyguları ile son buldu. 

Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...