7 Temmuz 2018 Cumartesi

ÇOCUK DEDİĞİN MASUMCA BİR BAKIŞTIR


Yazıma başlamadan önce ülkemizin başkanından milletvekillerine, memurundan işçisine, fakirinden zenginine, kadınından erkeğine herkesin kendisini bulunduğu şehrin mezarlığında bir çocuk mezarının başında hayal etmesini rica ediyorum. Evet küçücük bir çocuk mezarı... Daha dün evinizin bahçesinde koşarken bugün toprağa verdiğiniz masum bir beden... Anne ve baba diyerek koşup boynunuza sarılan, küçücük dudağı ile yanağınıza kocaman bir öpücük konduran, neşe kaynağınız, kanınız, canınız, çocuğunuz artık kara toprakta...

Ne zaman bir çocuğun ölüm haberini duysam karnımdayken kaybettiğim çocuğum aklıma gelir. Aylarca ultrasonda kalp atışlarını, hareketlerini takip ettiğim çocuğumun karnımda ölmesi yıllardır unutamadığım bir acımdır. Yaşı, cinsiyeti ne olursa olsun evlat acısı son nefesinize kadar unutamayacağınız en ağır imtihandır.

Eylül ve Leyla haberleri ile evlat acım depreşirken sosyal medyada haberlerle ilgili yapılan paylaşımlar sinirlerimi altüst etti. Her ne hikmetse haberler gündemden düşene kadar sosyal medyada paylaşımlar yapılıyor. Ancak hiçbir çözüm bulunamıyor. Eylül ve Leyla ile ilgili haberler de gündemden düşünce herkes yatağında yan gelip yatarken acısı kor alev olup ailelerini yakmaya devam edecek. Peki ülkemizde acilen çözüme ulaştırılması gereken 'Çocuk İstismarı' konusu çözüme kavuşturulabilecek mi?

Kız çocuklarını pasifize ederek erkek egemen bir toplumu meydana getiren, vicdanları körerterek çocuk istismarının ve şiddetin artmasına neden olan geçmişten günümüze yanlış uygulanan anne baba tutumları ve çevresel faktörlerdir.

Filmleri, TV programlarını, sosyal medyayı, gazeteleri kısaca hayatımızın vazgeçilmezi birçok yeri incelediğimizde cinselliğin ve şiddetin ön plana çıkarıltıldığını, sapkın zihniyeti tetikleyen söz ve davranışların olduğunu, birçok konunun bilinç altına buralardan enjekte edildiğini görürüz. Filmlerin, dizilerin birçoğunda tecavüz sahnelerini, eşini kaynıyla, baldızıyla ya da eşinin arkadaşıyla aldatan insan figürlerini, üç dört eşi olan bir köy ağasını, adalet adına adam öldüren sözde adalet dağıtıcısını, argonun ayyuka çıktığı sahneleri, sayılamayacak kadar çok olumsuzlukları görmekteyiz. Öyle ki artık bunlar çok normal gelmeye başladı. Sözde Osmanlı tarihini anlatan bir dizide Kanuni Sultan Süleyman'ı Hürrem ile yatakta sevişirken gördük hep ancak sefer bu dizinin neresinde sorgulamadık. Evlendirme programlarında kim kiminle evlenecek hesabını yaparken 18-19 yaşlarında evlenmek adına programa çıkan çocukluğundan henüz kurtulamamış kızlarımızın altüst olmuş psikolojisini görmedik. Reyting uğruna kadının cinselliği, erkeğin onuru satılırken koltuk sevdasına düştük. Gazetelerin tirajlarını yükseltmeye, sosyal medyaki paylaşımların beğenisini arttırmaya ve olaylar üzerinden siyaset yapmaya çalışırken asli konuları ayaklar altına aldık.

Abisi tarafından hamile bırakılan, öz babası ve amcası tarafından tacize uğrayan, kardeşi tarafından öldürülen, öfke kontrolü yapamayıp şiddet gösteren insanları görmek, gözyaşı ve kana bulanmış hayatın bir parçası olmak istemiyorsak dili, dini, ırkı, mesleği, cinsiyeti ne olursa olsun her kesimden insanın bir araya gelip ortak bir çözüm noktasında buluşması gerekiyor. Elbette idam olsun. Ancak şunu unutmamak gerekiyor; sivrisinekleri öldürmekle bataklık kurumuyor. İşte bu sebeple kesin çözüm için hem sivrisinekleri öldürmeliyiz hem de bataklığı kurutmalıyız. Suçlulara hak ettikleri cezayı verirken eğitimle toplumu inşaa etmeliyiz.

Eylül ve Leyla basına yansıyan iki masum çocuk... Birde yansımayanlar var. Bunlardan biri bizim çocuğumuz olabilirdi. Benzeri acıyı yaşamamak adına vekil olarak meclise gönderdiğimiz tüm vekillerimizden oy toplamak adına kapı kapı gezdikleri gibi sivrisineklerin öldürülmesi ve bataklığın kurutulması konusunda da aynı hassasiyetle çalışmalarını rica ediyorum. Konuyla ilgili yasal düzenlemelerin en kısa zamanda yapılarak bir eğitim seferberliğinin başlatılması gerektiğini hatırlatmak istiyorum.

Çocuk dediğin masumca bir bakıştır hayata... Çamurdan yemek yapıp seksek oynamaktır sokakta... Sürüklenen topun peşinde yanakları kızarana dek koşturmaktır bakmadan ardına... Kahkahalar savurmaktır semaya... Şerefini ve vicdanını uçkuruna satmışların elinde can veren tüm masumların ruhlarına EL-FATİHA...

Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

29 Haziran 2018 Cuma

HANIMELİ PAZARI 2 TEMMUZ PAZARTESİ GÜNÜ AÇILIYOR

BAŞKAN CAN, “HANIMELİ PAZARI ŞEHRİMİZE RENK, KADINLARIMIZA GÜÇ KATACAK”

Tarsus Belediyesi tarafından planlanan Hanımeli Pazarı 2 Temmuz 2018 Pazartesi günü Şehitishak Mahallesindeki Turkuaz Kapalı Semt Pazarı içinde açılıyor.

Her Pazartesi 08.00-20.00 saatleri arasında kurulacak olan pazarda kadınlar el emeği göz nuru işlerini, ev yapımı yiyeceklerini ve yöresel ürünlerini satabilecekler.
Projenin önemine değinen Tarsus Belediye Başkanı Şevket Can, Hanımeli Pazarı projesinin hem şehri canlandıracağını, hem de kadınlara katkısının olacağını belirtti.
Başkan Can, ‘’Bu sosyal projemizin Tarsus’lu hanımlara güç, şehrimize de renk katacağına inanıyoruz. Daha öncede dediğim gibi, hayatın içinde güçlü kadın yıllardır mücadelesini verdiğimiz kadına karşı şiddete karşı mücadelemizde kesinlikle olumlu katkılar sağlayacaktır. Pazarımız şu an için pazartesi günleri kurulacak ve Şehitishak Mahallemizdeki Turkuaz Semt Pazarı içinde yer alacak. Daha sonra hafta içi gün sayısını arttırabiliriz yada farklı yerlerde konumlanmasını düşünebiliriz. Projemizde Tarsuslu hanımlar kendi ürettikleri el emeği göz nuru kendi el işi ürünlerini ve kendi ürettikleri gıda maddelerini standlarda satacaklar. Tüm katılımcı hanımlara ve Tarsus’umuza hayırlı uğurlu olsun. Bütün vatandaşlarımızı kurulacak olan Hanımeli Pazarımızda kadınlarımıza destek olamaya davet ediyorum” ifadesini kullandı.
Başvuruları daha önceden tamamlanan projede yer alacak 103 standın kuraları daha önce çekilmişti.

28 Haziran 2018 Perşembe

HANIMELİ PAZARI AÇILIYOR


Tarsuslu kadınların el emeği göz nuru işlerini ve Tarsus'un yöresel lezzetlerini satışa sunmaları için Tarsus Belediyesi tarafından oluşturulan 'Hanımeli Pazarı Projesi' 2 Temmuz pazartesi günü Şehitishak Mahallesi'ndeki Turkuaz Kapalı Semt Pazarı'nda faaliyete geçirilecek.
Tarsus Belediyesi Zabıta Müdürü Mustafa Ramazan Gözener önderliğinde 'Hanımeli Pazarı Projesi'nde yer alan kadınlarla Turkuaz Kapalı Semt Pazarı'nda proje ile ilgili bilgilendirme toplantısı yapıldı. Ürünlerin satışa sunulacağı stantların yerleri tespit edilerek 'Hanımeli Pazarı Projesi'nin faaliyete geçirileceği gün ile ilgili yapılması gerekenler hatırlatıldı.
Her pazartesi günü faaliyette olacak 'Hanımeli Pazarı Projesi'ne Tarsus Halkı'nın gerekli ilgiyi göstereceğine inandıklarını ifade eden Tarsus Belediyesi Zabıta Müdürü Mustafa Ramazan Gözener tüm Tarsus Halkı'nı 2 Temmuz pazartesi günü faaliyete geçecek olan 'Hanımeli Pazarı Projesi'ne destek olmaya davet etti.



Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr


Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

26 Haziran 2018 Salı

BAŞARIDA UMUT KAPISI


Tarsus Borsa İstanbul Şehit Umut Sami Şensoy Anadolu Lisesi "The World is Bigger Than What You See On The Screen" projesi kapsamında Almanya'ya gitti.
"The World is Bigger Than What You See On The Screen" projesinin 2. ayağı olan Almanya'nın Amberg Şehri'ndeki toplantıya Tarsus Borsa İstanbul Şehit Umut Sami Şensoy Anadolu Lisesi'nden iki öğretmen ve iki öğrenci katıldı.
6 ülkeden toplam 11 öğretmen ve 14 öğrencinin katıldığı toplantıda sosyal medya ve onun toplum üzerine etkisi üzerine çalışmalar organize edilerek sosyal medyanın dili olan emojilerin ne kadar tanındığına dair katılımcılar sınava tabi tutuldu. 'Tablet ve cep telefonlarını sınıfta nasıl daha etkin bir şekilde kullanabiliriz' konulu etkileşimli seminer düzenlendi. Seminer sonrası katılımcılar tarafından video ve broşür hazırlandı.
"The World is Bigger Than What You See On The Screen" projesi kapsamında Almanya'nın eğitim sistemini inceleme ve tarihi turistik yerlerini gezme şansı yakalayan katılımcılar edindikleri bilgi ve tecrübeleri hazırlayacakları ders materyalleri ve videolar ile meslektaş ve arkadaşlarıyla paylaşacaklarını belirttiler.
Türkiye'yi Almanya'da temsil eden Tarsus Borsa İstanbul Şehit Umut Sami Şensoy Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencileri "The World is Bigger Than What You See On The Screen" projesi ile farklı kültürleri tanıma fırsatı bulduklarını, bu tür projelerin başarıya ulaşmada bir umut kapısı olduğunu ifade ederek projede emeği geçenlere teşekkür ettiler.

Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

24 Haziran 2018 Pazar

HEP BÂKÎ KALACAK

Bir sivil toplumcu olarak yıllarca objektif kimliğimi korumam gerektiğinin bilinciyle hareket ettim. Beni yakından tanıyanlar siyaseti sevmediğimi ve siyasetle ilgilenmediğimi çok iyi bilirler. Gönül verdiğim parti ve siyasiler elbette var. Sivil toplumcu olarak objektif kimliğimle hareketle gönül verdiklerim yüreğimin en güzel yerinde yer aldılar, yer alacaklar. Aynı hassasiyetle gönül verdiklerim için hep mücadele ettim, mücadele edeceğim.
Her ne kadar siyasetten çok fazla anlamasamda siyasî arenada her şey apaçık ortada... Bu arenada hak edenlerin galibiyeti hak etmeyenlerin mağlubiyeti yaşadığı gibi hak etmedikleri halde galibiyeti ve mağlubiyeti yaşayanlar,  ideolojik hırsları uğruna partilerinin misyonunu, vizyonunu ve kendi şahsiyetlerini ayaklar altına alanlar oldu olacakta dünya döndükçe...
Yeni yaşadığımız seçim serüvenin sonuçlarını TV'den takip ederken bir hayli gerildim. Beni geren yaptığı çalışmalarla hep gündemde kalmayı başarmış, her yönüyle takdir ettiğim Baki Şimşek konusuydu. Saat 02.00 ye kadar seçim sonuçlarını TV'den ve sosyal medyadan takip ettim. Bir ara sosyal medyada Baki Şimşek'in vekil olamadığı haberlerini okuyunca bir hayli üzüldüm. Üzüntüm rahatsızlanmama neden olunca TV'yi ve interneti kapattım. Uyuya kalmışım. Uyandığımda Baki Şimşek'in yeniden mecliste yer aldığının haberini görmek beni çok mutlu etti. Ve bu yazıma ilham oldu.
Burada şu konunun altını çizmek istiyorum. Üyesi olduğumuz kurum, kurtuluş ya da siyasi partinin misyonunu ve vizyonunu iyi öğrenip sahalarda bu öğrendiğimiz bilgilerle topluma örnek bir tavır sergilemeliyiz. Sloganik söz ve işaretler hiçbir zaman örneklik teşkil etmez ve fayda sağlamaz. Sözde değil özde olmalı. Sloganik kalmamalı icraate dökmeli. Bir konu netleşmeden de haber yapmamalı, ön yargılı davranmamalı.
Hayatım boyunca iki lezzeti yiyemedim. Biri 'Dut Meyvesi' diğeri de 'Lepe Yemeği'... Birgün bir arkadaşımla hasbihal ederken mutfağımda hiç yer vermediğim 'Lepe Yemeği' ile ilgili video çekmeye karar verdim. Yemek ile ilgili araştırma yaparken internet bilgilerinden de faydalanmak istedim. Arama motoruna yazıp tıkladığımda karşıma Çağla Yarıcı'nın sunduğu 'Vekilin Mutfağı' programının videosu çıktı. Program konuğu Mersin Milletvekili Baki Şimşek'ti. Her kesimden insanın sevgisini kazanmış Şimşek programda büyük bir içtenlikle 'Lepe Yemeği'ni ve Tarsus'u anlatıyordu. Program Tarsus'un meclisteki gür sesinin anlatımıyla öğrendiğim 'Lepe Yemeği'ni mutfağımda yapmama ve yemekle ilgili videoyu çekmeme vesile olurken yörüklerin has evladı Baki Şimşek'e duyduğum sevgi ve saygıyı ikiye katladı.
Bulunduğu her ortamda Tarsus'u anlatan ve Tarsus'u mecliste en güzel şekilde temsil eden Baki Şimşek'in son seçimlerdeki koşuşturması da gözardı edilemeyecek bir konudur. Her ilçeyi, mahalleyi ve köyü adımladı. Kahve toplantıları yaptı. Esnafları ziyaret etti. O Cumhur İttifakı'nın önemini anlatırken yanında Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli' den aldıkları ilhamla Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Tarsus Belediye Başkanı Şevket Can, Milliyetçi Hareket Partisi Tarsus İlçe Başkanı Ertuğrul Bodur vardı. Onlarda aynı gayretle bu ittifakın önemini anlattılar. Bugün bir zafer yaşandıysa bu değerli insanların gayretleri vesilesiyledir. Tam bu noktada Ak Partililerin Cumhur İttifakı ortağı Milliyetçi Hareket Partisi Üyeleri'ne ve bu değerli insanlara teşekkür borcu olduğunu hatırlatmak isterim.
Çoğunluğun verdiği karara saygımız sonsuz. Seçim sonuçları ülkemize hayırlar getirsin. Allah birliğimizi, dirliğimizi bozmasın. Tarsus'tan bir kez daha milletvekili seçilerek hepimizi sevince boğan Baki Şimşek'e yeni çıktığı yolda başarılar diliyorum. Özetle; millet vekilini seçerken Baki Şimşek'in hep bakî kalacağının vurgusunu en güzel şekilde dünyaya duyurmuştur. Vesselam...

Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

20 Haziran 2018 Çarşamba

BİR DİLEĞİMİZ VAR


Milliyetçi Hareket Partisi 27. Dönem Mersin Milletvekili Adayı Dilek Uslu Var Milliyetçi Hareket Partisi Tarsus İlçe Başkanlığı'nı ziyaret etti. Milliyetçi Hareket Partisi Tarsus İlçe Başkanı Ertuğrul Bodur ve Milliyetçi Hareket Partisi Tarsus Kadın Kolları Başkanı Fadime Şen ile birlikte siyatteki son gelişmelerle ilgili fikir alışverişinde bulundu.

Milliyetçi Hareket Partisi 27. Dönem Mersin Millet Vekili Adayı Dilek Uslu Var;  Mersin İl Kadın Kolları Üyeleri, Milliyetçi Hareket Partisi Tarsus İlçe Başkanı Ertuğrul Bodur ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Milliyetçi Hareket Partisi Kadın Kolları Başkanı Fadime Şen ve Üyeleri ile birlikte Milliyetçi Hareket Partisi Üyeleri ve gönüllülerinin katılımları ile Tarsuslu esnafları ziyaret ederek Cumhur İttifakı'nın önemini anlatttı. Kadınların aktif siyasette yer almasının ülke gelişimindeki rolüne vurgu yaptı.
Tarsuslu esnaflar Milliyetçi Hareket Partisi 27. Dönem Millet Vekili Adayı Dilek Uslu Var'ın yaptığı ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getirerek "bir -Dileğimiz Var- o da mecliste daha çok kadın milletvekili görmektir" dediler.





Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

5 Haziran 2018 Salı

İFTAR YEMEĞİ ENGELLİ ÖĞRENCİLERİN SESİ OLDU


Zihinsel Engelli Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı Tarsus Şubesi tarafından Ramazan Ayı dolayısıyla vakfa bağlı Özel Makbule Ölçen Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi bahçesinde iftar yemeği programı düzenledi.
Programa Tarsus Kaymakamı Yüksel Ünal, Ak Parti Millet Vekili Ali Cumhur Taşkın, Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Ali Yılmaz, Tarsus Belediyesi Başkan Yardımcıları Serap Kurtçu ve Elif Seda Sağlam, İlçe Sağlık Müdürü Füsun Kaleli, siyasi partilerin temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının başkanları ve üyeleri, Zihinsel Engelli Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı Tarsus Şube Başkanı Gülten İşcan ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Zihinsel Engelli Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı'na bağlı Özel Makbule Ölçen Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Yasemin Türkseven, öğretmenleri ve öğrencileri ile birlikte velileri katıldı.
Program Tarsus Türk Halk Müziği Derneği Koro Şefi Hasan Basri Üstün'ün seslendirdiği türkülerle başladı.
Zihinsel Engelli Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı Tarsus Şube Başkanı Gülten İşcan açılış konuşmasında vakıf bünyesinde yapılan çalışmalara değinerek engelli bireyleri topluma kazandırma noktasında Zihinsel Engelli Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı'nın önemine dikkatleri çekti. Ramazan Ayı'nın maneviyatını engelli öğrencilerle soluyarak iftar yemeği programıyla engelli öğrencilerle toplumu kaynaştırmayı, engelli öğrencilerin sesini tüm dünyaya duyurmayı hedeflediklerini söyledi. Programa destek veren Tarsus Belediyesi'ne, kişi ve kurumlara, iftar yemeği programına katılan herkese teşekkür etti.
Programda Zihinsel Engelli Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı Tarsus Şubesi tarafından hazırlanan ikramlar sunulurken Tarsus İlçe Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı KETEM tarafından hazırlanan broşürler dağıtıldı. Vakfa bağlı Özel Makbule Ölçen Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi öğrencilerinin öğretmenleri gözetiminde yaptığı el işleri sergilendi.
Engelli öğrencilerin sesi olan iftar yemeği programı Kur' an-ı Kerim tilaveti ve edilen dua ile son buldu.


Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...