6 Haziran 2017 Salı
BEREKET DİYÂRINA CAN GELDİ
Tarsus; bolluğun, bereketin, maneviyatın, tarihin, coğrafyanın her şeyden öte medenîyetin başkentidir. Kurulduğu günlerden bu günlere birçok medenîyete ev sahipliği yapmış, farklı inançları bir araya getirmeyi başarmış kozmopolit bir kenttir.
Tarih boyunca birçok siyasî lider tarafından yönetilen kent en verimli yönetimi Burhanettin Kocamaz zamanında gördü. Kent bu verimli yönetim ile gelişti, güzelleşti ve ilgi odağı oldu. Kente yönetimi ile bu denli farkındalık kazandıran Kocamaz bayrağı her kesimden insanın sevdiği, yenilikçi ve projelerin sultanı Şevket Can'a teslim etti. Tabiri caizse kente yeni lideri ve yönetimi ile can geldi, canlılık geldi.
Burhanettin Kocamaz ile gelişen, güzelleşen ve ilgi odağı olan kent Şevket Can ile canlanarak hızla gelişmeye, büyümeye devam etmektedir. Durmak bilmeyen hizmet ağına her geçen gün bir yenisini ekleyen ve Tarsus halkını farklı projelerle buluşturan Tarsus Belediye Başkanı Şevket Can'ın iftar ve sahur programları en güzel projelerindendir. Bu projelerle Danyal Aleyhisselâm ve Eshab-ı Kehf ile maneviyatın başkenti olan Tarsus'a huzuru getirerek toplumdaki birlik, beraberlik, dayanışma, paylaşma ve yardımlaşma duygularını harekete geçirmeyi amaç edinmiştir.
İftar programlarına birkaç kez katılmak nasip oldu. Bu programlarda organizedeki güzellikleri ve maneviyatı, belediye çalışanlarının ilgi, âlâka, özverili çalışmalarını ve güler yüzünü görürken programlara katılanların bazılarının memnuniyetini, bazılarının ise memnuniyetsizliğini gördüm.
Bir defasında arkadaşımla gittiğim iftar programına çalışmalarımızın yoğunluğundan biraz geç katılmıştık. Ezana 20 dakika kala gittiğimiz programda oturacak yer bulmuştuk ancak yemek kalmamıştı. Son dakikalarını dinlediğimiz ilahi konseri, edilen dualar, programın muhteşem organizesi bizi manevi alemde yolculuğa çıkartmıştı. Bu yolculukta mutluluğa kanat çırparak huzura demir atmıştık, unutulmaz anlar yaşamıştık. Çünkü biz o programa yemek yemek amacıyla değil manevi havayı solumak amacıyla gitmiştik. Program sonrası Ulu Cami'de akşam namazımızı kıldıktan sonra Ulu Camii bahçesinde meşhur menengiç kahvesi ve çay içip, bisküvi yemiştik... Ve o an şükrün kıymetini öğrenmiştik...
İftar programlarında bazı katılımcıların; bir tabltod yemeği orada yeyip birkaç tabltod yemeği de evlerine götürmesi, 6-7 tabltod yemeği aldıktan sonra ezanı beklemeden oradan ayrılmaları, kargaşa çıkarmaları, yemeklerini yeyip yeyip memnuniyetsiz bakmaları ve konuşmaları dikkatimi çekti. Bu programlar birlik, beraberliği sağlayarak yardımlaşma, dayanışma ve paylaşmanın önemine dikkatleri çekmek, bu duyguları harekete geçirmek adına organize edilmiştir. Programa katılanlar yemek yeme ve yağmalama derdine düşerse program bünyesinde yapılan yemekler tabiki herkese yetmez. Bu da beraberinde kul hakkını getirir. Ki Yüce Mevlâ kul hakkı ile ilgili tüm insanlığa Kur-an'dan mesajlar sunmuştur. Bakara Sûresi 188. ayetin de Yüce Allah "Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için, onları hâkimlere (rüşvet olarak) vermeyin” buyurarak kul hakkına dikkatleri çekmiştir.
Başkanımıza haddim olmayarak edindiğim gözlemlerden ve aldığım duyumlardan yola çıkarak bir vatandaşı olarak âcizane tavsiyem; iftar programlarında yaşanılan sıkıntıların bir daha yaşanmaması için bir acil eylem planı oluşturulabilinir. Bu acil eylem planı içinde gözlemci görevli sayısı arttırılabilir. Programa katılan kişiler ister protokol, ister köylü, ister Suriyeli, isterse Tarsus içinden ve Tarsus dışından katılan kişiler olsun hiç kimseye özel bir yer ayrılmamalı böylece birlik, beraberlik ve kaynaşma en güzel şekilde sağlanabilir. Her bir protokol bir masaya oturtulup o masaya protokolün ismi verilerek (örneğin 'Şevket Can İftar Masası' gibi) insanlarda masada oturma kültürü, iftar saatini bekleme adabı gibi konular bu şekilde aşılanabilir, böylece masalardaki kargaşa önlenebilir. Yemek dağıtan görevlilerin etrafını kargaşa oluşturarak çevreleyen kişilere yemek verilmeyip sadece masalarda oturan kişilere yemek verilebilir. Masalara numara verilip, görevliler masa sayısına göre gruplandırılarak gözlemci görevliler denetiminde dağıtım yaptırılabilir. Yemek kartı sistemi oluşturulabilir; belirli noktalardan yemek miktarına göre belirli sayıda günlük olarak verilen yemek kartıyla gelen kişilere yemek verilebilir.
Dili, dini, rengi ne olursa olsun her kesimden insanı bir araya getirmeyi başaran ve onları büyük bir sevgi ile kucaklayan Tarsus Belediye Başkanımız Şevket Can'ı yapmış olduğu projelerinden ve çalışmalarından dolayı yürekten tebrik ediyorum. Bereket diyârı Tarsus ve Tarsus halkına can katan projelerin sultanı başkanımıza sonsuz başarılar diliyorum. Varlığının daim olması temennisiyle...
Emine KUREN
http://gullnamee.blogspot.com.tr
Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder