2 Haziran 2017 Cuma

ADI GİBİ HANIM

Şehitishak Mahallesi'ne taşındığım 2004 yılında atalarımızın zikrettiği "ev alma komşu al" sözünün anlatmak istediğini yaşayarak öğrendim. Bir komşunun insan yaşamındaki önemini ve etkisini daha iyi anladım. Komşu hayatınızı ya çekilmez yapar ya da hayatınıza anlam katar.

Acımın en derin olduğu yıl tanıştığım mükemmel bir insandı. Bana komşu, arkadaş, abla her şeyden öte dost olurken kızıma büyük anne, teyze oldu. Acımın en etkili ilacı, mutluluğumun tebessümü oldu. Benimle ağladı, benimle güldü, benimle nefes aldı, hayatıma anlam kattı.

Bir defasında bizim evde sabaha kadar oturup sohbet etmiştik. Birbirimize hayatımız boyunca yaşadığımız anılardan bahsetmiştik. Kimi zaman gözyaşlarıyla ağlayıp kimi zaman da kahkahalarla gülmüştük. Tüm hayatı ibretlik yaşam öyküleri ile doluydu ancak ben O'nun en çok evlilik hayatından etkilenmiştim. Ve o gün O'na kitaplara ve filmlere konu olacak mükemmellikte olan hayatını kitaplaştıracağıma dair söz vermiştim. Nasıl da mutlu olmuştu o an...

1.5 yaşında yetim kalan, 4 yaşında kendi kendine okuma yazmayı öğrenen kızımı her gün ziyaret ederdi. Saçlarını koklayıp okşardı. Günlük gazete, hikaye ve boyama kitapları getirirdi. Kızıma günlük gazeteleri okutur o okurken de gülme krizlerine girerdi. Zira 4 yaşındaki bir çocuğun çocuk diliyle ve hareketleriyle gazete okuması çok matraktı gerçekten. Kızım olmadan yemek yemez, gezmeye gitmezdi.

Masum bakışlı, tertemiz saf duygulara sahip, yüzünden tebessümü sofrasından hiç misafiri eksik olmayan, adı gibi hanım olan bir gönül dostuydu. Herkes tarafından sevilen vatanını, milletini, bayrağını, ailesini, akrabalarını, arkadaşlarını ve komşularını seven çocuklarına ve yaşadığı topluma örnek bir anne örnek bir insan, eşine sadık bir eş olan iyi bir yoldaştı.  Yardımsever, tüm insanlarla iletişimi kuvvetli güvenilir bir sırdaştı.

Hanım Ablacığım; sivil toplum hayatım boyunca yapmış olduğum tüm proje ve çalışmalar da hep destekçim oldun. En büyük arzun ve duan şehit olmaktı. Seninle yapmış olduğumuz tüm çalışmalarda, gittiğimiz her yerde, bulunduğumuz her ortamda bu arzunu dile getirirdin. Alnındaki secde izi bu arzunun ve duanın şahidiydi. Ben de şahitlik ederim ki senin en büyük arzundu.

Mübarek bir ayda oruçlu iken trafik kazası geçirdin, mübarek Cuma Gecesi'nde yine oruçluyken vefat ettin. Ben biliyorum ki şehitlik arzusunda olanlar trafik kazasında öldüklerinde arzuları olan şehitlik mertebesinde Rahman'ın huzuruna çıkıyorlar, şehadet şerbetini içiyorlar. Şehadetin ve vuslatın mübarek olsun canım Hanım Ablacığım... Seni Rahman'ın şefkatli kollarına, Rahmet'ine emanet ediyorum. Peygamber Efendimiz ile el ele sevinç çığlıkları ata ata direk cennete girenlerden olman için dua ediyorum. Seninle beni dünyada komşu eyleyen Yüce Mevlâm sonsuzluklar aleminde de bizi komşu eylesin. Bizleri Peygamber Efendimiz'in liva-i hamd sancağı altında bir araya getirsin. Seni çok seviyorum. Ve senin de beni çok sevdiğini biliyorum. Ve sana söz verdiğim üzere seni anlatacağım kitabı mutlaka kaleme alacağımı bilmeni istiyorum. Son nefesime kadar hep duacın olacağım. Şimdi Allah katındaki iftar sofrasından doya doya ye ve kana kana iç... Sonsuzluklar aleminde görüşmek üzere... Güle güle...

El Fatiha...


Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder