30 Ocak 2018 Salı

ASKERE GİTMEK İSTİYORUM

Kadınlar olarak genellikle günleri pek severiz. Bazen bu günlerde hoş sohbetler eder bazen de işin dozajını kaçırıp misafirlerimizi neredeyse yiyecek komasına sokarız. Sosyallik deyince de ilk aklımıza bu günler, gezmeler ve yemek programları gelir her ne hikmetse.
Sosyal hayatınızla yaşadığınız topluma bir faydanız olup olmadığınızın muhasebesini yaptıktan sonra ancak 'ben sosyal bir insanım' diyebilirsiniz. Zira yediğimiz yemeğin yaşadığımız topluma bir faydası yok. Yemek son şeklini foseptik çukurunda alıyor. Günler, geziler psikolojik olarak deşarj olmamızı sağlıyor olabilir. Ancak kendimizi deşarj ettikten sonra şarjımızı toplum için tüketmiyorsak fişte takılı unutulduktan sonra yüksek ısınmadan dolayı patlayan telefon gibi oluruz. Bu durumda da hem kendimize hem de çevremize büyük zararlar veririz.
Biz, tarihe adını altın harflerle yazdırmış şanlı bir milletiz. Geçmiş tarihimizin geleceğe dair sunduğu o kadar çok mesajı var ki... Bu mesajların farkına varıp, öğrenip ve bu mesajları gerçek anlamda yaşadığımız zaman zafer hep bizimle olacak... Her şeyden önemlisi bu mesajları hayatın her safhasına indirgeyip nesilden nesile taşıdığımız zaman da yaşadığımız topraklar bâki kalacak. Bu bilinçle ve hareketle sosyal sorumluluklarımızın farkında olmalı, sosyal hayatın her karesinde varlığımızı göstermenin mücadelesini vermeliyiz.
Bugün Nene Hatun hâlâ dillerde zikrediliyor ve sevgiyle anılıyorsa bunun altında onun vatan ve milletine karşı yapmak zorunda olduğu sorumluluklarının onda âşka dönüşmüş olması yatmaktadır. Bizlerin de kadınlar olarak yapmamız gereken sorumlulukları var. Bu sorumlulukların başında da önce kendimizi sonra sırasıyla ailemizi ve yaşadığımız toplumu inşaa etmek gelmektedir. Bu inşaanın ana malzemesi eğitimdir. Biz kendimizi eğittiğimiz sürece ailemize ve topluma faydamız olur. Ve yine kendimizi eğittiğimiz sürece sorumluluklarımız bizde de aşka dönüşür Nene Hatun'da olduğu gibi...
Hayat bir okul. Geçmişten günümüze tarihte seyreden olaylar ise hayat okulundaki derslerdir. Ecdadımız ise okuldaki dersleri bizlere aktaran öğretmenlerdir. Öğretmenlerimizden aldığımız derslerde öğrendik ki söz konusu vatan ve milletse eğer ser'den geçmelidir. Yeri geldiğinde cepheye koşturup tüm azalar kaybedilse dahi bayrağı göndere çekmenin derdinde olmalıdır. İşte bu düşüncelerle, askerlik şubesine gönüllü askerlik yapmak ve böylece Mehmetçiğimize moral ve destek olmak adına büyük bir içtenlikle dilekçe verdim. Dilekçeyi verdiğim an anlatılmasına kelimelerin kifâyetsiz kaldığı muhteşem duygular yaşadım. Bu uğurda hiç düşünmeden askere gitmek istediğimi tüm yetkililere, dostlarıma, arkadaşlarıma ve aileme belirtmek isterim.
Kadınlarımızı günlerine, gezilerine, yemek programlarına ve yaptıkları çalışmalara kısacık bir ara verip Mehmetçiğimize moral ve destek olmak adına askerlik şubesine gönüllü askerlik dilekçesi vermeye davet ediyorum. Türkiye'nin dört bir tarafında bazı kadınlarımız Mehmetçiğimize moral ve destek olmak adına vatan, bayrak ve millet aşkıyla dilekçe verdiler, farklı kampanyalar başlattılar. Bir çoğumuza ilham olan bu kadınlarımıza Gül Name olarak teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Davamız vatan, bayrak ve millet... Düsturumuz birlik, beraberlik ve dayanışma... Hedefimiz adaletli, barış ve huzur dolu bir toplum... Duamız egodan, yalandan ve iki yüzlülükten uzak bir ömür... Vesselâm...

Emine KUREN



Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

26 Ocak 2018 Cuma

TARSUSLU KADINLAR AFRİN'DEKİ ASKERLERİ UNUTMADI

Türkiye Alzheimer Derneği Mersin Şubesi 
Tarsus Temsilciliği Afrin’de devam eden Zeytin Dalı Harekatı'nda vatanın bölünmez bütünlüğünü korumak adına canla başla çalışan Mehmetçiğe moral olmak adına kolları sıvadı.
Tarsus Belediyesi Ülker Aydın Yaşlı Yaşam ve Erinç Evi'nde bir araya gelen Türkiye Alzheimer Derneği Mersin Şubesi Tarsus Temsilciliği üyeleri ve Tarsuslu kadınlar hayırseverlerin bağışladığı yünlerle Afrin'deki zorlu hava koşullarına aldırmadan, üstlendikleri görevi başarıyla yerine getirmenin mücadelesinde olan Mehmetçiğimize atkı işlemeye başladılar.
Konuyla ilgili açıklama yapan Türkiye Alzheimer Derneği Mersin Şubesi Tarsus Temsilciliği yetkilisi Serap Kerimoğlu "Türkiye genelinde başlatılan Mehmetçiğimize destek kampanyalarında bizde Alzheimer Temsilciliği olarak yer almak istedik. Hiçbir engele aldırmadan, gece-gündüz demeden canını ortaya koyan Mehmetçiğimize bir nebzede olsa destek olması için bu atkıları işlemekteyiz. İşlenilen bu atkıları Mersin Türk Kadınlar Birliği Şubesi aracılığı ile Mehmetçiğimize ulaştıracağız. Her zaman Mehmetçiğimizin yanındayız, yanında olacağız." dedi.
Birlik, beraberlik ve dayanışmanın en güzel örneğini sergileyen Türkiye Alzheimer Derneği Mersin Şubesi Tarsus Temsilciliği üyeleri ve Tarsuslu kadınlar; 'zaferin' vicdan ve merhamet sahibi kadınların her zaman ve mekanda varlığını göstermesiyle kazanılacağının mesajını sundular.

Emine KUREN


http://gullnamee.blogspot.com.tr


Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

24 Ocak 2018 Çarşamba

VATAN İÇİN ÖLMEYE HAZIRIZ

Gelecek adına ümitvar yaşamak Türk Milleti'nin şiarıdır. Edindiğimiz bu şiarla karanlığın ardındaki aydınlığa, hüzünden sonra gelen mutluluğa, seferin ardındaki zafere talip olduk, talip olacağız. Talip olduklarımızla şehit kanıyla sulanmış toprağımız da nice çiçekler açtı, açacak kokusu kâinatı kaplayan. Ve adımız sonsuzluğa yazılacak dillerde destan olan.

Bin yıl boyunca Orta Asya'da savaşan, İstanbul'u fetheden, Roma'ya diz çöktüren, Çanakkale'de destan yazdıran, Kurtuluş Savaşı'yla milli mücadele ruhunu çağlara taşıyan ecdadın torunlarıyız. Vatan, bayrak, millet ve ezan söz konusu olunca hiç düşünmeden canını ortaya koyan kahraman fedaileriz.
Yılmadık, yılmayacağız. Yıkılmadık, yıkılmayacağız. Hiçbir güç bizi susturamadı, susturamayacak. Vatanın bölünmez bütünlüğünü korumak adına Ali Gaffar Okkan'lar, Sabri Kün'ler, Ömer Halisdemir'ler, Fethi Sekin'ler, Halil Özdemir'ler ve daha nice yiğitler canlarını verdiler. Ve bu bütünlüğü korumak adına canını vermeye hazır daha nice yiğitler.

Nene Hatun ruhunu taşıyan kadınlarımız, Taş Mektebi öğrencilerinin ruhunu taşıyan çocuklarımız ve gençlerimiz, fetih ruhu ile yaşayan erlerimiz her şeyden öte milli ve manevi değerleri uğruna serden geçen, atasının bıraktığı izi takip eden Türk Milleti oldukça bu vatan asla bölünmeyecek.
Sözde değil özdedir davamız. Vatan için hepimiz ölmeye hazırız. Meselemiz Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Sunni, Alevi olmak değildir. Meselemiz düşmana karşı birlik, beraberlik, dayanışma içinde tek vücut olup tüm dünyaya "Bu Vatan Bölünmez!..." dedirtmektir. Vesselâm...

Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr


Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

22 Ocak 2018 Pazartesi

MUTLULUK VE AŞK

İnsan 9 yaşındaki çocukluğunu ve 18 yaşındaki gençliğini canlı tutuyorsa hep içinde, galibiyeti mutluluk ve aşk olur. Hayatın engebeli yollarını çocukluğun 'umut' fışkıran ve "hiç acımadı ki" dedirten ruhu ile aşar ancak... Umudunu ve sevgisini gençliğin 'deli-dolu' akan kanı ve Allah'ın sonsuz ilmiyle kalbine pompaladığı anda da aşkı bulur sağnak sağnak... Ne diyelim galibiyetiniz her daim mutluluk ve aşk olsun... Vesselâm...


Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr
Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

20 Ocak 2018 Cumartesi

BEN DE VARIM

Biz adını tarihe altın harflerle yazdırmış bir milletiz. Sünnisi Alevisiyle, Türkü Arabıyla, Kürdü Çerkeziyle vatan, bayrak, millet, ezan için tüm olumsuzluklara karşı kenetlenip zafer sancağını göndere çekmek adına mücadele ederiz.
Hiçbir güç bizi yıldıramaz. Zira bunun en güzel örneğini Çanakkale'de sergiledik. Çanakkale ruhunu geçmişten günümüze taşıdık, bu ruhla yaşadık, bu ruhu yaşattık. Ve şimdi yine bu ruhla Afrin(Zeytin Dalı) Harekâtını başlattık.
Kimimiz cephede savaşırken kimimiz de dua ordusu oluruz evimizde... Nerede ne yapmamız gerektiğini bilir milli ve manevi değerlerimize sahip çıkarız. Vatan, bayrak, millet ve ezan için hiç düşünmeden canımızı ortaya koyarız.
Şimdi sesimi duyun lütfen!... Her ne kadar dua ordusunun mensubu olsamda bende cephedeki Şanlı Ordumuz'un yanında hiç düşünmeden yer almak isterim!... Bu yolda lime lime olsada canım, vatan, bayrak, millet ve ezan için ben de varım!...
Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

19 Ocak 2018 Cuma

KALEM SÛRESİ GÖNLÜME DÜŞÜNCE BEN

Kalem Sûresi' gönlüme düşünce ben;
"Kalem'e aşığım... Yazı yazmayı seviyorum... Kalem'e mecnun oldum yazıyorum gündüz-gece...❤📝

Gerçek yaşam öykülerini Gül Name'de kaleme almak ve sizlerin duygularına tercüman olmak beni mutlu ediyor...❤📝 Hepinize çok teşekkür ederim...❤🌹

Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

BİR DOKUNUŞLA GELEN GÜZELLİK

Tarsus Kent Konseyi Sağlık Komiyonu'nun organize ettiği 'plastik ve estetik cerrahideki yeni teknikler' konulu seminer Medical Park Hastanesi doktorlarından Estetik ve Plastik Cerrahisi Uzmanı Dr. Süleyman Altınkaya'nın sunumları ile Halk Eğitim Merkezi'nde gerçekleşti.
Seminere Tarsus Kent Konseyi Başkanı Ufuk Başer ve üyeleri, Tarsus Kent Konseyi Sağlık Komiyonu Başkanı Nilgün ATEŞ ve üyeleri,  Tarsus Halk Eğitim Merkezi öğretmenleri ve kursiyerleri, sivil toplum kuruluşlarının üyeleriyle birlikte çok sayıda kişi katıldı.
Seminer Tarsus Kent Konseyi Sağlık Komiyonu Başkanı Nilgün Ateş'in açılış konuşması ile başladı. Ateş konuşmasında Sağlık Komisyonu'nun yaptığı çalışmaları anlatarak tüm katılımcılara teşekkür etti.
Estetik ve Plastik Cerrahisi Uzmanı Dr. Süleyman Altınkaya 'plastik ve estetik cerrahideki yeni teknikler' konulu sunumunda estetiğin tanımını yaparak dolgu, botox, iple çekme, göz kapağı düşüklüğü, yarık dudak, meme küçültme, meme büyültme, meme dikleştitme, benler, burun estetiği konuları ile ilgili bilgilendirme yaptı. Estetik ve plastik cerrahisindeki yenilikleri, uygulama amaçlarını ve kimlere uygulanabileceğini anlatarak estetik müdahale ile kişilerin kendi güzelliklerinin farkına vardığını ve depresyondan kurtulduğunu söyledi.
Katılımcalardan gelen soruların yanıt bulduğu seminer Tarsus Kent Konseyi Sağlık Komiyonu Başkanı Nilgün Ateş'in Estetik ve Plastik Cerrahisi Uzmanı Dr. Süleyman Altınkaya'ya çiçek takdimi ve memnuniyet duyguları ile son buldu.

Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr


Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...