20 Eylül 2017 Çarşamba

DİLİNİZ DATLI OLSUN


Birçok zaman diliminde ifade ettiğim bir konudur siyâseti sevmediğim, ilgilenmediğim, hiçbir partinin üyesi olmadığım ve objektif bir kimlikte olduğum... Her ne kadar siyâseti sevmesemde sevdiğim siyâsîler var. Yaşadığımız bu vatan topraklarına zerre miktarı emek vermiş tüm siyâsîleri minnetle anıyorum.


Ülkü Ocakları'nı lise yıllarımda, Milliyetçi Hareket Partisini rahmetli eşimle tanıdım.  Her ne kadar objektif kimlikte de olsam bu ikisinin yanımda ayrı bir yeri var. Hayatıma yön veren ve beni hedeflerime ulaştıran konuları edindiğim bir eğitimhane olmuşlardır.


Farklı siyâsî düşüncelerde birçok arkadaşım var. Bu arkadaşlarımla bir araya geldiğimizde asla siyâset konuşmayız. Çünkü siyâset konuşulduğunda muhabbet oluşmaz, muhabbetin oluşmadığı ortamlarda da dostluklar zamanla dejenere olur. Bu düşünceyle Türkiye gündemindeki konularda ortak noktayı bulup yaşadığımız topluma faydalı çalışmalar yapmanın derdinde olduk, olmayada devam edeceğiz.


İnsanları siyâsî kimliklerinden ziyâde insanlığı ile değerlendiririm. Başkalarının insanlara olumsuz söylemleri beni asla etkilemez. İnsan insanın aynasıdır düstûru ile hareket ederek tüm insanların güzel yanlarını görmeye çalışırım. Yalakalık, iki yüzlülük, menfaat vs. gibi hasletlerden nefret ederim. Sözde değil özde bir hayatı vatan, bayrak, millet aşkıyla yaşamanın mücadelesindeyim. 


Şimdi gelelim bu yazıma ilham olan asıl kişiye... Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanı Sayın Ertuğrul Bodur'a... Sosyal çalışmalarımızdan dolayı zaman zaman görüştüğümüz mütevaziliği, güler yüzü ve hoş sohbetiyle hepimizin sevgisini kazanmış has bir Tarsuslu...


Bir siyasî lider olmak çok zor. Her kişinin harcı değil bu zorun üstesinden gelmek... Yeniden Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanlığı'na seçilerek güven tazeleyen Sayın Ertuğrul Bodur'a hayırlı olsun ziyaretine gittiğimde bunu bir kez daha anladım. Ziyarete gelen herkes ile ayrı ayrı ilgilenen, onlarla hasbihal edip anlamaya çalışan tam bir muhabbet eriydi adetâ... O'nu geriden izlerken bir an kendimi O'nun yerine koydup 'onca insanla tek tek konuşup ilgilenme tahammülünü ne kadar gösterebilirim?' sorusunu sordum kendime... Er olabilmenin, er kalabilmenin ardındaki sırrı çözecek soru bu olsa gerek...


Gerçek anlamda liderliğin erliğine ulaşmış biri olarak gördüğüm Sayın Ertuğrul Bodur'un edebî bir uslûpla konuşması, konuşmalarında sosyal yaşamdan örnekler sunması ve konuşmalarına dua ile nokta koyması her kesimden insanın takdirini kazanmış bir özelliğidir.


Yeniden Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanlığı'na seçilerek güven tazeleyen Sayın Ertuğrul Bodur'a çalışmalarında sonsuz başarılar dilerken bu haftaki yazımı O'nun diliyle noktalamak istiyorum; "Diliniz datlı, sözünüz gıymatlı, atınız eskin, kılıncınız keskin olsun. Uzaklarınız yakın, zorunuz kolay, ömrünüz uzun ve bereketli olsun."


Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder