14 Mayıs 2021 Cuma

HERKES MAKAM SAHİBİ OLABİLİR ANCAK GÖNÜL İNSANI OLAMAZ

Her şeye rağmen gönül penceresinden  sevgi ve tebessüm ile hayata bakan bir insandır babam. Küçücük evinde koskocaman iyiliklerin peşinden koşar. Bundan olsa gerek her yaş grubunun dedesi olmuştur.

"İşleyen demir pas tutmaz' atasözünü hayat felsefesi kabul eden babam 80 yaşına rağmen çalışır. Birçok insan 'emekli oldun, iş yerini kapat' dese de o iş yerini kapatmayıp çalışarak teselli bulur. Sabah namazı sonrası mutlaka annesinin kabrini ziyaret eder, bu ziyaretten duyduğu huzur ile iş yerini açar. Anne kıymetinin ve anne duasının önemini bulunduğu her zaman ve mekânda anlatır.

Ata ocağı onun için çok kıymetlidir. Bu sebeple eline birçok fırsatlar geçse de son nefesine kadar tüttüreceğini ifade ettiği ata ocağında yaşamayı tercih etmiştir. Ailesi, bisikleti ve ata ocağı vazgeçemediği değerlerdir.

Acısıyla, tatlısıyla 57 yıllık evlilik hayatı olan babam 2021 yılının kasım ayında annemi ebediyete uğurladı. Annemin yokluğuna henüz alışamadı. Evlatları olarak bu zor anında babamı yalnız bırakmıyoruz. Ablam, abim, torunları ve ben dönüşümlü olarak yanına gidiyoruz. 

Annem vefat ettikten sonra teselli olması babından babamı Karabucak Ormanı'nda düzenlenen Yaşlılar Haftası Etkinliği'ne götürdüm. Bu etkinlikte Tarsus Kaymakamı Kadir Sertel Otcu ile arasında güzel bir diyalog geçti. Babam, o günden sonra sürekli olarak kaymakamdan bahsetti. Öyle ki kaymakam ile etkinlikte çekindiği fotoğrafı iş yerinin duvarına astı. Fotoğrafa bakıp kaymakama bol bol dua etti. Olur da bir gün ziyaretine gelir diye belirli zaman aralıklarında iş yerine kahve aldı. 

Babamda hoş bir seda bırakan Tarsus Kaymakamı Kadir Sertel Otcu Ramazan Bayramı'nın 1. gününde Tarsus Protokolü ile babamı ziyaret etti. Babacan davranışı ve sıcacık, sevgi dolu konuşması ile sadece babamın değil tüm Tarsus Halkı'nın gönlünü fetheden Tarsus Kaymakamı Kadir Sertel Otcu ve Tarsus Protokolü'ne ailem adına teşekkür ederim. 

Herkes makam sahibi olabilir ancak gönül insanı olamaz. Şehirler, ülkeler fethedilir de gönülleri fethetmek en büyük fetihtir ve herkese nasip olmaz. Fethin kutlu olsun Tarsus Kaymakamı Kadir Sertel Otcu. Vesselâm. 

Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...


12 Mayıs 2021 Çarşamba

TARSUS İDMAN YURDU SPOR KULUBÜ BAŞKANI ŞAHİN KIRBIYIK'TAN RAMAZAN BAYRAMI KUTLAMA MESAJI

 


Başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu azaptan kurtuluş olan Mübarek Ramazan Ayı'na veda ederken birlik ve beraberlik duygularımızın perçinlenmesini temenni ediyorum. Ramazan Bayramı'nızı kutluyorum.

Harun Şahin Kırbıyık

Tarsus İdman Yurdu

Başkanı

YASAKLARDAN VE KISITLAMALARDAN DOLAYI SESSİZLİĞİN HAKİM OLDUĞU TARSUS MERKEZ KABRİSTANI'NDAN CANLI YAYIN İLE YAPILAN KUR'AN-I KERİM TİLAVETİ VATANDAŞLARIN GÖNLÜNE SU SERPTİ

Covid-19 salgınının toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yöneterek sosyal izolasyonu temin etme, pandemi kurallarına uyarak hastalığın yayılım hızını kontrol altında tutma amacıyla getirilen yasaklardan ve kısıtlamalardan dolayı 2021 yılının Ramazan Bayramı Arefesi'nde mezarlıklar ziyarete kapatıldı.

Sağlık Bakanlığı'nın hayatın her alanında uyulması için getirdiği kurallarla ve kısıtlamalarla ziyarete kapatılan mezarlıklara sadece gazi ve şehit yakınları alındı. 

Covid-19 salgını ile mücadele kapsamında Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarsus Mezarlıklar Müdürü Yusuf Nevruz nezdinde Tarsus Merkez Kabristanı'nda ve mahalle mezarlıklarında bakım ve onarım çalışmaları yapılarak gerekli önlemler alındı.

Tarsus Müftülüğü Gençlik Koordinatörlüğü Koordinatör Nuh Özkan başkanlığında Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarsus Merkez Kabristanı'nda düzenlediği Kur'an-ı Kerim Tilaveti ve Hatim Duası programı ile, Tarsus Medeniyetler Beşiği Sosyal Medya'da yaptığı canlı yayın ile 2021 yılının Ramazan Bayramı Arefesi'nde kabir ziyareti yapamayan vatandaşların gönlüne su serpti. 

Her 'Arefe Günü'nde dolup taşan mezarlıklarda sessizliğin hakim olması vatandaşlarda; birlik, beraberlik ve dayanışma içinde mücadele ederek her şeyin üstesinden gelinebileceği bilincini oluşturdu. Vatandaşlar; yasakların ve kısıtlamaların Covid-19 salgını ile mücadelede en etkili yöntem olduğunun farkına vardı.

Emine KUREN 

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...


21 Nisan 2021 Çarşamba

15 SİVİL TOPLUM KURULUŞUNUN ÜRETKEN BİLGE YAŞLILAR DERNEĞİ ÖNDERLİĞİNDE BİR ARAYA GELMESİYLE OLUŞTURULAN 'AYNI HEDEFE YÜRÜYENLER GRUBU'NUN ONLİNE GERÇEKLEŞTİRDİĞİ TOPLANTI SONRASI BASIN AÇIKLAMASI

 

ARTIK YAŞLANDIK!.. 

Sahip olduğumuz “genç nüfus” ile övünüyorduk. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun, “İstatistiklerle Yaşlılar 2020 Raporu”ndan öğrendik ki, ülkemiz artık genç değil. Rapor sonuçlarına göre; yaşlı nüfusumuz son beş yılda %22,5 artmış, toplam nüfus içindeki oranı yüzde 9,5'e çıkmış, yaklaşık her 5 yaşlıdan biri tek başına yaşıyormuş.

Ülkemizin nüfus dinamiklerinde yaşanan bu değişimlerin yaşlı nüfusun sorunlarını ve ihtiyaçlarını daha fazla artıracağını düşünen Aynı Hedefe Yürüyenler Grubu, mevcut ve olası sorunlara dikkat çekmek, çözüm önerilerinde bulunmak üzere aşağıdaki hususları tespit etmiştir;

• Aktif, üretken ve bağımsız yaşamak yaşlıların da hakkıdır.

• Yaşlı sorunlarına bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşılmalı, yaşam kalitesi odaklı çalışmalar ve hak temelli uygulamalar desteklenmelidir.

• Pandemi nedeniyle yaşlıların en büyük sorunları, sağlık kuruluşlarına gidememeleridir. İlaç temini ve kullanımı konusunda sorunlar yaşamaktadırlar. Teletıp, online hekim vizitesi vb. düzenlemeler pandemi sonrasında da pek çok hastaya çözüm olacaktır.

• Pandemi döneminde, demans riski olanlarda Alzheimer artmış, Alzheimer hastalarının evreleri hızla ilerlemiştir.

• Hastalarına bakım verenlerin yükleri çok daha artmış, kendilerinde de sağlık sorunları başlamıştır.

• Demans görülme sıklığı gelecekte kaçınılmaz olarak artacaktır. Demans ile ilgili farkındalık yaratılırken, önlenebilir ve geciktirebilir nedenlerin de anlatılması gereklidir.

• Sağlıklı yaşlılar, aktif yaş alma faaliyetleri yapamamaktadır. Aktif yaşlanma politikaları gündeme alınmalı, uygulamalarına medyada daha fazla yer verilmeli, bu konuda yapılacak çalışmalara gençler dahil edilerek kuşaklararası yakınlaşma sağlanmalıdır.

• “Bakım Güvence Sistemi”ne geçiş çalışmaları hızlandırılmalıdır.

• Pandemi nedeniyle online yapılan etkinliklerden dijital okur yazarlığı düşük yaşlılar yararlanamamaktadır. Dijital okur yazarlıklarının artırılması, dijital ekipmanlara ulaşımlarının sağlanması, internete erişimlerinin kolaylaştırılması; yaşlıların sağlık ve bakım yüklerini maddi-manevi azaltacaktır.

• Yaşlılara hizmet veren ekipler ve kurumlar arasında koordinasyon eksikliği giderilmelidir.

• Yaşlılar ile ilgili konularda, tüm paydaşların birikiminden faydalanma sinerji yaratacak ve somut çözümler getirecektir.

• Eğitim kurumları, STK’lar, mahalle muhtarları, yerel ve kamu yönetimlerinin ortak çalışmalarıyla, daha fazla yaşlıya ulaşmak ve destek vermek mümkün olacaktır.

• Yaşlılara hizmet veren birimlerde çalışanların yaşlılar ile ilgili konularda eğitilmeleri, beklenen verimi sağlayacaktır.

• Yaşlı bağımlılığını azaltacak çözümlere öncelik verilmeli, yerinde yaşlanmaya yönelik destek unsurları artırılmalıdır.

AYNI HEDEFE YÜRÜYENLER GRUBU

Hedef kitlesi “yaşlılar” olan 15 STK’nın, Üretken Bilge Yaşlılar Derneği önderliğinde bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Grubun son toplantısı, Türkiye Alzheimer

Derneği Mersin Şubesi’nin ev sahipliğinde online ortamda gerçekleştirilmiştir.


...Mersin Alzheimer Derneği Basın Yayın ve Halkla İlişkiler... 

KENDİNE SAHİP ÇIK

Aslında, kişi önce kendine sahip çıkmalı. Yunus Emre'nin şiirinin ilk mısraları duygularımın tercümanı. "İlim ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir." Kişi önce kendini ilimle donatacak, kendinin farkına varacak, kendini bilecek, kendine değer verecek, böylece kendine sahip çıkmanın sırrına erecek. Asıl olan budur. Kendimizi bu bilinçle inşaa ettikten sonra ancak yaşadığımız şehre ve topluma faydamız olur.

Uzun yıllardır sivil toplum kuruluşlarının içinde olan biriyim. Okumak, yazı yazmak, güzel anları objektiflemek bende bir tutku. Sivil toplum kuruluşlarının yaptığı çalışmaların haberini yaparak bu kuruluşların sesi olmaktan mutluluk duyuyorum. Gül Name köşe ve blogumda haber yazılarımı, edebi yazılarımı, yaşanmış hikayeleri okurlarımla paylaşmaktan huzur buluyorum. 

Onlarca haber takip ettim ve yazdım. Bu süreçte yerel medyayı tanıma fırsatı buldum. Tüm basın mensubu arkadaşlarıma objektif kimliğimle eşit mesafede olmam gerektiğinin doğruluğuna inandım. Bazıları ile saygı ve sevgi çerçevesinde Tarsus'a dair bazı platformda yer aldım. Onlarla ilgili artısıyla eksisiyle izlenimler edindim. 

Tarsus'ta bir gazete sahibi isen kalemin nasıl olursa olsun 'gazeteci' olarak anılırsın. Herkes kendince 'en iyi gazeteci' ortalıktaki veryansın. Bazılarının karekteri zamana, mekâna, karşısındaki kişiye göre şekil almış. Kimisi işinin mutfağında pişmiş, kimisi hasbelkader mesleğinde yer almış. Kimler neye göre duayenlik kimliğini kazanmış?.. Cezbetmiştir beni fedâkar ve objektif kimliğiyle kamu yararını ve toplumsal bilinci gözeten, güvenilir haberciliği ilke edinerek en zorlu şartlarda gece-gündüz demeden büyük bir özveriyle haber peşinde koşturan güzidelerim. Kopyala yapıştır mantığı ile geçinenlere sinirli ve öfkeli sitemlerim.

Ortak payda yaşadığın şehir ve toplumsa ne olursan ol önce kendine sahip çık ki böylece şehir ve toplumda sahiplenme olgusu harekete geçsin. Şehrine ve topluma sahip çık ki milli, manevi, kültürel değerlerin ve tarihin nesellere ulaşsın. Milli, manevi, kültürel değerlerine ve tarihine sahip çık ki ülken muasır medeniyetler seviyesine çıksın.

Yerel medya öncelikli olarak 'sahiplenme olgusu'nun analizini yapmalı. 'Sahiplenme olgusu'nun neresinde olduğunun farkına varmalı. Yapılan bir haberin 'maddi kazanç getirisi mi' yoksa insanlığı bilgilendirme noktasındaki 'doğruluğu ve güvenilirliliği mi' önemli sorusuna cevabı 'doğruluğu ve güvenilirliliği' olmalı. Yerel medya kendi içinde cedelleşmek ve haksız rekabet yapmak yerine bir olup şehre ve topluma faydalı olmanın yollarını bulmalı. Her şeyden öte yerel medya kendi içindeki çalışanlarına ve üyelerine sahip çıkarak onların hakkını gözetme düsturuyla yaşamalı. 

Yerel medya 'sahiplenme olgusu'nu ne kadar diri tutarsa toplum o denli yerel medyayı ayakta tutar. Okuma alışkanlığının bir topluma kazandırılması ise tüm kapıları aralayan anahtar. Yerel medya ve toplum Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde, ay yıldızın gölgesinde, sorumluluklarının farkına varınca belirir aydınlık yarınlar. Vesselâm. 

Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

13 Nisan 2021 Salı

İLK İFTARIN İLK MENÜSÜ DÖVME PİLAVI

Ramazan Ayı'na günler kala evimizde büyük bir coşku ve heyecan olurdu. Annem, aile bireyleri arasında görev dağılımı yaparak evimiz ve yaşadığımız toplum ile ilgili yapılması gereken sorumluluklarımızı hatırlatırdı. Köşe bucak temizlediğimiz evimizin, sahur ve iftar vakitlerinde yemek için hazırladığımız yiyeceklerin ana teması yardımlaşma, dayanışma ve paylaşmaydı.

Mahallemizde bulunan kimsesiz yaş almış çınarlarımız evimizin, soframızın en kıymetli misafiriydi. Tenceremizde kaynattığımız aşımızı bereketlendiren sağ elimizin verdiğini sol elimizin görmemesiydi. Yeri geldiğinde görmeyeceksin ve duymayacaksın, yaptığın hayrı başa kalkmayacaksın, gösterişten uzak duracaksın, benlikten her zaman ve mekânda Allah’a sığınacaksın düsturumuzdu.

Mahalledeki tüm çocuklar sevgi ve neşeyle evimizin yolunu aşındırırdı. Annem her yaş grubunun manevi halası, babam ise manevi dedesiydi. Küçücük evimizde büyük mutlulukların, bitmeyen huzurun ve bereketin kaynağı annemizdeki ve babamızdaki bitmeyen ve her salise ikiye katlanan Allah ve insan sevgisiydi.

Güzelliklerine dalıp maneviyatında kaybolduğumuz ve huzurunda hiçliğin sırrına erdiğimiz başı rahmet, ortası mağfiret, sonu kurtuluş olan bir Ramazan Ayı'na daha kavuşmanın şükrü ve mutluluğundayız. Rahmet-i Rahman'a uğurladığımız annemsiz ilk Ramazan Ayı'mız. Bu sebeple şükür ve mutluluk arasındaki hüznümüzün gözyaşındayız. Annemin bize emanet ettiği tüm milli-manevi duyguları nesillerimize ulaştırmanın ve her şeye rağmen diri tutup yaşatmanın gayretindeyiz, duasındayız.

Rahmetli annem Ramazan Ayı'nın ilk günü 'Dövme Pilavı' pişirirdi. İlk iftarın ilk menüsü 'Dövme Pilavı'nın kokusu evimizin her köşesinde hissedilirken muhteşem tadı damağımızdaki en unutulmazlardandı. Ramazan Ayı'nın huzuruyla pişirilen 'Dövme Pilavı'nı ikram etmek ve soframızda paylaşmak evimizin bolluk ve bereketiydi. 

Annemin bize emanet ettiği 'Dövme Pilavı' geleneğini milli-manevi duygularla ve sorumluluk bilinciyle idrak ettiğimiz bu Ramazan Ayı'nda da yerine getirmek istedik.

Sen kabrinde rahat uyu annem!.. Peygamber Efendimiz'in buyurduğu; “kişi öldüğünde amel defteri kapanır. Ancak arkasında hayırlı evlat, onunla amel edilen ilim ve sadakai cariye bırakan kimsenin amel defteri kapanmaz" sözünün farkındayız, bilincindeyiz. Senin bize bıraktığın emanetlerinin sırrı bu sözde gizli. Bu sırrın üzerimize yüklediği sorumlulukla bize bıraktığın yerden emanetlerini devam ettiriyoruz. Seni rahmetle ve sevgiyle anıyoruz. 

Mevlâ Hazretleri hepimizin hayırlarını, ibadetlerini kabul ve daim etsin. Ramazan Ayı'nı hakkıyla idrak ederek kurtuluşa ermeyi, bayrama kavuşmayı ve cennetinde Reyyan Kapısı'ndan geçmeyi nasip etsin. 

Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...

8 Nisan 2021 Perşembe

MERSİN ALZHEİMER DERNEĞİ TARSUS GRUBU'NDAN TARSUS EMNİYET MÜDÜRÜ ERCAN ELBİR'E ZİYARET

Mersin Alzheimer Derneği Tarsus Grubu Polis Teşkilatı'nın 176. Kuruluş Yıldönümü dolayısıyla Tarsus İlçe Emniyet Müdürü Ercan Elbir'i makamında ziyaret etti. 

Mersin Alzheimer Derneği Tarsus Grubu ziyarette Alzheimer Derneği hakkında bilgi verdi. Alzheimer hastası ve hasta yakınlarına yönelik yapılan çalışmalardan bahsetti. Emniyet Müdürlüğü'nün ve polislerin ülke ve toplum açısından önemine değinerek Türk Polis Teşkilatı'nın 176. Kuruluş Yıldönümü'nü kutladı. 

Tarsus İlçe Emniyet Müdürü Ercan Elbir'de ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek sivil toplum kuruluşlarının eğitimden sağlığa, çevre bilincinden kültürel mirasın korunmasına, insan haklarından sürdürülebilir kalkınmaya toplum üzerindeki etkisini ve önemini anlattı. Emniyet Müdürlüğü olarak topluma faydalı proje ve çalışmalarda sivil toplum kuruluşlarının yanında olduklarını belirterek ziyaretlerinden dolayı Mersin Alzheimer Derneği Tarsus Grubu'na teşekkür etti. 

Karşılıklı fikir alışverişinin yapıldığı ziyaret Mersin Alzheimer Derneği Tarsus Grubu'nun el emeği göz nuru ile ürettiği üründen ve Mersin Alzheimer Derneği Başkanı- Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aynur Özge'nin Migren kitabı ile birlikte Alzheimer Derneği bültenlerinden oluşan hediye paketinin Tarsus İlçe Emniyet Müdürü'ne takdimi, Tarsus İlçe Emniyet Müdürü Ercan Elbir'in Mersin Alzheimer Derneği Tarsus Grubu'na çiçek takdimi ve toplu hatıra fotoğrafının çekiminin ardından son buldu. 

Emine KUREN

http://gullnamee.blogspot.com.tr

Yazılarımın izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması, yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur...